10. Hukuk Dairesi 2014/10054 E. , 2015/11734 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Davacı Kurum avukatının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun; katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2014 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1.890,00 TL olarak değiştirmiştir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının saptanmasında alacağın tamamının gözetilmesi; tümü dava konusu yapılan bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu Geçici 3. maddesi gereğince 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesi hükmü gereğidir.
Somut olayda, redde konu alacak tutarı olan 698,32TL’nın yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması reddedilen miktar itibariyle mümkün değildir.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Kurum avukatının temyiz dilekçesinin miktar itibariyle kesinlik nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı avukatının temyiz itirazları incelendiğinde;
./..
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesidir; bu tür rücu davalarında faiz başlangıcı, gelirler yönünden onay, giderler yönünden sarf ve ödeme tarihleri olmasına karşın, Mahkemece, gelirler yönünden gelir bağlama onay, tedavi masrafları yönünden hesap tarihinden yasal faize hükmedilerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Kanunun geçici 3"üncü maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Kanunun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hüküm fıkrasının 2. paragrafının tamamen silinerek yerine, “ 2.793,27TL kurum zararının; geçiçi iş göremezlik ödemeleri yönünden ayrı ayrı ödeme, tedavi masrafları yönünden ayrı ayrı sarf tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.