
Esas No: 2022/268
Karar No: 2022/1213
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/268 Esas 2022/1213 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/268 E. , 2022/1213 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili, davacı küçük ...'nın erkek çocuk olarak dünyaya geldiğini, doğumdan sonra cinsel organındaki anomali nedeniyle davalı çocuk hastalıkları uzmanı ... ve üroloji doktoru ......ın konsültasyonu ile hipospadias teşhisi konulduğunu ve 6 ay sonra bu anomalinin ameliyatla düzeltilebileceğini söylediklerini, bebeğin sürekli huzursuz olduğunu, emzirmeden sonra kustuğunu renginin de zaman zaman morardığını, bu şikayetleri davalı dotor ...'e söylediklerini, davalının beslenme yetersizliğinden kaynaklandığını söylediğini, ancak şikayetlerinin devam ettiğini, buna rağmen doktorun başka bir rahatsızlık olabileceğinden şüphelenmediğini muayene ve tetkik yapmadığını, bir gün bebeğin müdehale edilemez bir hale geldiğini ve dava dışı başka bir hastaneye acile götürdüklerini, bebeğin tuz krizi yaşadığının ortaya çıktığını, sonrasında Konjenital Adrenal Hiperplazi teşhisi konulduğunu, bu hastalığın bebeğin rahim içinde iken aşırı miktarda androjene maruz kalmasıyla oluştuğunu ve aslında dişi olan bebeğin erkek fenotip özellikler göstermesine sebep olduğunu, bebeğin hastalığının 18 gün boyunca teşhis edilememesinde davalı doktorların kusurlu olduğunu, cinsiyet belirsizliği olan bir bebeğin ilk 24 saatte çeşitli disiplinlerden oluşan bir ekip tarafından değerlendirip en kısa sürede cinsiyetine karar verilmesi gerektiğini, davalı hastanenin böyle bir ekip oluşturmadığını, bebeğin cinsiyet ve isim değişikliği için toplam 7.000,00 TL yargılama masrafı yaptıklarını, ayrıca bebeğin hayati tehlike atlattığını ve insanlara erkek olarak haber verdikleri bebeklerinin cinsiyetinin değiştirilerek kız olduğunu anlatırken sıkıntı yaşadıklarını bu nedenle manen zarar gördüklerini ileri sürerek davacı ... için 8.000,00 TL maddi, davacı ... ve davacı ... için ayrı ayrı 100.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 208.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, davacıların istinaf başvurusu üzerine davacıların istinaf talebinin kısmen kabulü ile Kocaeli (Kapatılan) 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 27/02/2017 tarih, 2013/795 Esas, 2017/72 Karar sayılı kararının kaldırılarak davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... ve davacı ... için ayrı ayrı 25.000,00'er TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine dair verilen karar davacıların temyizi üzerine; Dairece verilen 10/02/2021 tarih ve 2020/7419 E. 2021/1260 K. sayılı kararla; davalı ...'ın kusurlu davranışının bulunmaması, diğer davalı ...'in kusurlu davranışı ile iddia edilen manevi zarar arasında illiyet bağının bulunmaması nedeniyle davanın tümden reddine dair ilk derece mahkemesi kararı yerinde olduğundan, bölge adliye mahkemesince davacıların istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davacı ... ve ... lehine manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan bölge adliye mahkemesince; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/795 Esas, 2017/72 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davacının davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş; karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir: "....Bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilir.
Bölge adliye mahkemesi, 344 üncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtayın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir..."
Zira, artık burada ilk derece mahkemesinin bir kararı mevcut değildir; bozulan karar bölge adliye mahkemesinin kararıdır, bu nedenle dosya kararı bozulan mahkemeye gönderilmektedir. Bölge adliye mahkemesi, yaptığı değerlendirmede bozma kararının doğru olduğu kanaatine varırsa bozmaya uyma kararı verecektir. Bu kararın anlamı, bölge adliye mahkemesinin vermiş olduğu önceki kararının hatalı olduğu ve Yargıtayın bozma kararı doğrultusunda yeniden inceleme yaparak bir karar vereceğidir.Bozmaya uyma kararı ile bozma kararı lehine olan taraf için bir usuli müktesep hak doğar (... Usul-Medeni Usul Hukuku, 15. Bası, İstanbul 2017 III.Cilt, Sh.2302 vd.).
Somut olayda; bölge adliye mahkemesi tarafından, bozma kararına uyulduğuna göre, bundan sonra yapılacak iş; bozmaya uygun olarak, yeniden esas hakkında karar vermekten ibarettir. Buna rağmen, bölge adliye mahkemesince Yargıtay bozma kararı yanlış yorumlanarak, daha öncesinde kaldırılmasına karar verdiği, dolayısıyla hükümsüz hale gelen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacıların yaptığı istinaf başvurusunun tekrar incelenerek ilk derece mahkemesi kararının yeniden kaldırılmasına karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nin 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasındaki “Davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/795 Esas, 2017/72 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,” ifadelerinin çıkarılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 17/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.