4. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/5136 Karar No: 2019/1836 Karar Tarihi: 28.03.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/5136 Esas 2019/1836 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2018/5136 E. , 2019/1836 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/04/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet ve basına haber sızdırma nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/05/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayet ve basına haber sızdırma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı,......Müdürlüğünde tekniker olarak çalıştığını, 2001-2013 yılları arasında şoför olarak görev yaptığı dönemde bir çok defa çeşitli dönemlerde valilik yazı işleri müdürlüğünde geçici görevli olarak görevlendirildiğini, vali yardımcılarına makam şoförlüğü yaptığını, vali yardımcısının talimatıyla sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfından adına 500,00 TL avans çıkarıldığını ve kendisinin teslim aldığını, 2,5 günlük görev sonunda 76,00 TL harcandığını, kalan 424,00 TL"yi vakıf müdürüne teslim ettiğini, 3 yıl geçtikten sonra vakıf müdürü hakkında soruşturma başlatıldığını, kendisinin ifadeye çağrıldığını, iade ettiği avans paranın kayıtlarda görünmediğini ve kendisinden iade makbuzunun sorulduğunu, 3 yıl süre geçtiği için makbuzu bulamadığını, il idare kurulu tarafından hakkında dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunulduğunu; fakat takipsizlik kararı verildiğini, il idare kurulu raporunun el altından basına sızdırılarak, basın yayın yoluyla tüm kamuoyuna olayın duyurulduğunu, haysiyet ve şerefinin ayaklar altına alındığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı kurumun basına haber sızdırma eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davalı tarafından yapılan ve davacının da içinde yer aldığı soruşturmanın Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirildiği, soruşturma içeriğinin basına sızdırıldığı ve haber konusu olduğu; fakat soruşturma konusunun basına davalı tarafından sızdırıldığına ilişkin yeterli delilin dosyada mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Şu halde; basına haber sızdırma eyleminin davalı tarafından gerçekleştirildiğinin kanıtlanamadığı, dolayısıyla eylem ile zarar arasında illiyet bağının kurulamadığı gerekçesiyle istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 28/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.