Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3603
Karar No: 2019/589
Karar Tarihi: 08.01.2019

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/3603 Esas 2019/589 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, göçmen kaçakçılığı suçundan 1 yıl 6 ay hapis ve 6,000 TL adli para cezasına çarptırılmıştır. Ancak, yargılama sırasında suçun teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle ceza eksik tayin edilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sanık hakkında tamamlanmış suçtan hüküm kurulması gerektiğini belirtmiştir. Kanunlar, suçun işlendiği tarihte yürürlükte olanın uygulanması gerektiğini vurgulamaktadır. Suç tarihi itibarıyla yürürlükte olan 6008 sayılı Kanun'un 6. maddesiyle değişik TCK'nın 79/1/son maddesinde teşebbüs aşamasında kalması halinde dahi suçun tamamlanmış kabul edileceği düzenlenmiştir. Ancak, suç tarihinde bu düzenleme yürürlükte olmadığı için sanık aleyhine uygulanamaz.
Kanun maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 79/1-b, 35/2, 62 ve 52. maddeleri
- 6008 sayılı Kanun'un 6. maddesiyle değişik TCK'nın 79/1/son maddesi
18. Ceza Dairesi         2018/3603 E.  ,  2019/589 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Göçmen kaçakçılığı suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 79/1-b, 35/2, 62 ve 52. maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis ve 6.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Aliağa 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09/11/2014 tarihli ve 2008/370 esas, 2014/1102 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 03/05/2018 gün ve 37045 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında: “Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 18. Ceza Dairesi"nin 16/11/2016 tarihli ve 2015/33507 esas, 2016/17633 karar sayılı ilamında "...Suç tarihi itibariyle yürürlükte olan 6008 sayılı Kanun"un 6. maddesiyle değişik TCK"nın 79/1/son maddesinde, teşebbüs aşamasında kalması halinde dahi suçun tamamlanmış kabul edileceğinin düzenlenmiş olmasına rağmen, sanıklar hakkında uygulanma olanağı bulunmayan TCK"nın 35. maddesi uyarınca indirim yapılarak eksik ceza tayin edilmiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı..." şeklindeki açıklamalar karşısında, somut olayda sanık hakkında tamamlanmış suçtan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden göçmen kaçakçılığı suçundan kurulan hükümde teşebbüs hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayininde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 21/02/2012 gün ve 8/336-53 sayılı kararında belirtildiği üzere, ceza hukukunda genel kural, suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan yasanın uygulanmasıdır. Sonradan yürürlüğe giren yasanın geçmiş suçlara uygulanabilmesi, lehe sonuç doğurması halinde mümkündür. Şayet önceki ve sonraki yasalara göre hükmedilecek cezalar ve güvenlik tedbirleri aynı ise sonraki yasanın uygulanması olanaklı değildir.
    Ceza yasalarının zaman bakımından uygulanmasına ilişkin kurallar, yürürlükten kalkmış bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2. maddesi ile 01 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7. maddesinde benzer biçimde düzenlenmiştir. Her iki maddede de; ceza hukukunun en önemli ilkesi olan, ceza hukuku kurallarının yürürlüğe girdikleri andan itibaren işlenen suçlara uygulanacağına ilişkin ileriye etkili olma prensibi ile bu ilkenin istisnasını oluşturan, failin lehine olan yasanın geçmişe etkili olması “geçmişe etkili uygulama” veya “geçmişe yürürlük” ilkesine yer verilmiştir.
    Lehe olan yasanın belirlenmesine ilişkin olan 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9/3. maddesinin; “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir” hükmü, 23/02/1938 gün ve 23/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve öğretide bu konuda ileri sürülen görüşler birlikte değerlendirildiğinde, lehe yasanın belirlenmesi amacıyla sabit kabul edilen maddi olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan yasalar ile sonradan yürürlüğe giren yasaların hiçbir hükmü karıştırılmadan bir bütün halinde uygulanması ve uygulama sonucunda ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması gerekmektedir.
    5237 sayılı TCK"nın 79. maddesinde; "(1) Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan;
    a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan,
    b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan,
    Kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 22/7/2010 - 6008/6 md.) Suç, teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi, tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.
    (2) (Ek fıkra: 22/7/2010 - 6008/6 md.) Suçun, mağdurların;
    a) Hayatı bakımından bir tehlike oluşturması,
    b) Onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi, hâlinde, verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır. (1)
    (3) Bu suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, verilecek cezalar yarı oranında artırılır. (1)
    (4) Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur." şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.
    Göçmen kaçakçılığı suçu açısından, eylem teşebbüs aşamasında kalsa dahi tamamlanmış gibi cezaya hükmolunacağı ilişkin fıkra, 22/07/2010 tarihinde kabul edilen 6008 sayılı Kanunla yürürlüğe girmiştir.
    İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında 01/04/2008 tarihinde gerçekleştirdiği iddia olunan göçmen kaçakçılığı eylemi nedeniyle yapılan yargılama sonucunda sanığın mahkumiyetine karar verildiği, suç tarihinde 6008 sayılı Kanunla değişik TCK"nın 79. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesindeki teşebbüs hükümlerinin uygulanamayacağına dair düzenlemenin yürürlükte bulunmadığı, bu suretle suç tarihinden sonra meydana gelen bu değişikliğin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7/2. maddesi uyarınca sanık aleyhine uygulanamayacağı anlaşıldığından, kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 08/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi