22. Hukuk Dairesi 2015/7920 E. , 2015/12927 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, işverence yapılan fesih işleminin geçerli olduğu gerekçesiyle işe iade isteminin reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda; davacının iş sözleşmesi, işyerinde norm kadro fazlalılığı bulunması ve emekliliğe hak kazanmış olması sebebiyle feshedilmiştir.
İşverenin norm kadro fazlalığı konusunda aldığı kararı tutarlı olarak uygulayıp uygulamadığı, iş sözleşmesi feshedilen işçilerin seçiminde dikkate alınan kriterin objektif ve genel olarak uygulanıp uygulanmadığı, fesihte keyfi davranıp davranmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir.Mahkemece gerekirse işyerinde keşif yapılarak; biri işyerinin faaliyet konusunda uzman, biri muhasebeci veya mali müşavir ve diğeri bir insan kaynakları uzmanından oluşan bilirkişi kurulu aracılığı ile belirtilen hususlar açıklığa kavuşturulmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.04.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Bilindiği üzere, 6111 sayılı Kanun, il özel idarelerinin sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası işçilerin, Karayolları Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatındaki sürekli işçi kadrolarına, belediyelerin (bağlı kuruluşları hariç) sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası işçilerin ise, ... ve ... taşra teşkilatındaki sürekli işçi kadroları ile sürekli işçi norm kadro dâhilinde olmak üzere ihtiyacı bulunan mahalli idarelere atanacağını öngörmüştür (md.166/1).
Atama ve nakil prosedürünün işletilmesi ve ihtiyaç fazlası işçilerin tespitinin yapılması amacıyla kurulan komisyon tarafından (md.166/2), mahalli idarelerce 01.08.2011 tarihinden itibaren 45 gün içinde gönderilecek işçi listeleri esas alınarak, yine 45 gün içerisinde norm kadro fazlası olanların atanmak üzere tespit edilmesi ve yapılacak bu tespitten sonra da valilerce atama işlemlerinin ikmal ettirilmesi yasa gereğidir (md.166/3).
Valiliklerce gerçekleştirilecek atama işlemi ile kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan bildirim tarihi itibarıyla sürekli işçi kadrolarının, diğer kanunlardaki hükümlere bakılmaksızın ve başka bir işleme gerek kalmaksızın ihdas ve tahsis edilmiş sayılacağı Yasanın amir hükmü olup (md.166/4), atama işleminin 15 gün içinde tekemmül ettirilerek sonuçlandırılması ve personel isimlerinin en geç 10 gün içinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilmesi gerekirken; bir taraftan davalı Kurumda norm kadro fazlalığı olmadığı gerekçe gösterilerek yasa hükmünün işletilmemesi, diğer yandan Kurum bünyesindeki personel fazlalığından bahsedilerek iş akdinin feshedilmesi yasaya aykırı ve hukuki dayanaktan yoksun bulunduğundan, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatiyle, çoğunluğun, yerel mahkeme kararının yazılı şekilde araştırmaya yönelik bozulması düşüncesine katılmıyorum. 07.04.2015