17. Hukuk Dairesi 2013/8818 E. , 2014/5717 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2013
NUMARASI : 2013/160-2013/28
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı sigorta şirketi tarafından yangın sigorta poliçesi ile sigortalanan dairenin mutfak ve çalışma odası bölümlerinin binanın çatısından yağmur sularının sızması nedeniyle 09.09.2009 tarihinde zarar gördüğünü, tespit edilen 3.870 TL zararın sigortalıya ödendiğini, alacağın tahsili için davalı site yönetimi hakkında başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Kat Mülkiyeti Kanununa göre kat malikleri kurulu kararını gerektiren işlerde husumetin kat maliklerine yönetilmesi gerektiği, yöneticiye karşı doğrudan bu davanın açılamayacağı, icra takibinin sadece site yönetimi hakkında başlatıldığı, davanın icra takibine itirazın iptali olması nedeniyle icra takibinde taraf olmayan kat maliklerinin sonradan davaya dahil edilmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yangın sigortası poliçesinden kaynaklanan hasarın ortak yerlerden kaynaklandığı iddiasıyla site yönetiminden rücuen tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı tarafından yangın sigorta poliçesi ile sigortalı dairenin bulunduğu G. K.L. Sitesinin tek parsel (G.Köyü.. sayılı parsel) üzerine kurulu olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığa 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası uygulanacaktır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 34.maddesinin 1.fıkrasında “Kat malikleri, ana gayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışarıdan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilirler; bu kimseye (Yönetici), Kurula da (Yönetim Kurulu) denir.” Hükmü yer almakta, aynı Kanunun 35.maddesinde de yöneticinin görevleri sayılmaktadır.
Yine aynı Kanunun 38. maddesinde yöneticinin sorumluluğuna ilişkin genel kural “Yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur.” şeklinde ortaya konularak 39.maddesinde ise Yöneticinin Hesap verme yükümlülüğü düzenlenmekte; 40.maddenin 1.fıkrasında ise Yöneticinin Hakları “Yönetici kaide olarak vekilin haklarına sahiptir.” şeklinde ifade edilmektedir.
Bu hükümler göstermektedir ki, ana gayrimenkulün yönetimi için atanan yönetici veya Yönetim Kurulu, vekil statüsündedir. Dolayısıyla, gerek iç ilişkide gerek dış ilişkide vekil gibi sorumlu ve vekilin haklarına sahiptir. (HGK 08.11.2006 gün 2006/12-682 E. 2006/682 K)
Davalı yönetim, hasarın gerçekleştiği tarihte sigortalı dairenin bulunduğu sitenin yöneticisidir. Davalı ile kat malikleri arasındaki sözleşme niteliğindeki yönetim planı ile bağımsız bölüm maliklerine burada belirtilen hizmetlerin en iyi bir şekilde götürülmesi, site ile ilgili iş ve işlemlerin bir elden yürütülmesi, hizmetlerin ifasının sağlanması, ortak yaşam amaçlarının gerçekleşmesi için birbirlerine karşı çeşitli edimler üstlenmişlerdir. Kat Mülkiyeti Yasası"nın 35. maddesi hükmünde, ana gayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için kat maliklerinin yararına gereken tedbirlerin alınması yöneticinin görevleri arasındadır.
Dava konusu hasarın ortak yerlerden olan bina çatısının bakım ve onarım eksikliğinden kaynaklandığı iddia edilmektedir. Davacının talep ettiği tazminat yönünden, davalı site yönetiminin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 38. maddesi ve sözleşmeden kaynaklanan temsil görevi kapsamında pasif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü zorunlu bulunmaktadır.
Bu nedenle, mahkemece işin esasına girilip tarafların göstereceği deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.