Esas No: 2021/6664
Karar No: 2022/1189
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/6664 Esas 2022/1189 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/6664 E. , 2022/1189 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... Eczanesi’nin sahibi olduğunu, eczanesinde yapılan denetim üzerine hastalara teslim edilmemiş 134 reçete muhteviyatı ilaç olduğunun, 1 adet reçete arkasındaki yazı ve imzaların hasta ya da yakınına ait olmadığı ve 4 adet reçeteye ilişkin hastaların katılım payını ödemediği gerekçesiyle hakkında 2012 protokolünün 5.3.2, 5.3.5 ve 5.3.6. maddeleri uyarınca 3 kez uyarı cezası ve 37.410,15 TL cezai şart ile 2.891,41 TL reçete bedelinin tahsiline karar verildiğini, ilaçların hastalara teslim edilmek üzere eczanesinde bekletildiğini, reçetelerin 2011 yılına ait olması nedeniyle 2009 protokolüne göre hastalara teslim edilmek üzere ilaçların eczanede bekletilmesi için bir süre belirlenmediği için söz konusu Kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespitini ve Kurum alacaklarından tahsil edilen 40.301,56 TL’nın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; bilirkişi heyeti tarafından yapılan değerlendirmeye göre eczacıların ilacı teslim ettikleri kişi yada kişilerin kimlik bilgilerini sorgulamak, araştırmak ve kovuşturmak gibi kanuni bir yetkileri bulunmadığı, protokol hükümlerinde her ne kadar kimlik kontrolü yapılması istemi var ise de bu kontrolün beyana dayalı olduğu ve yasal bir zemine oturmadığının bilindiği, yine eczacıların rapor ve reçete tanzim etmek gibi bir görevi, mesleki marifeti ve sorumluluğu olmadığından verilen cezai şartın hukuka uygun olmadığı bu nedenle de davanın kabulüne; davalı kurumun 18/04/2014 tarih 98206689/sözleşme-18063196/2115441sayılı 40.301,56 TL'lik cezai şart ve para cezası bedeli tahsili işleminin haksızlığının tespitine, 40.301,56 TL'nin tahsil edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine; Yargıtay Kapatılan 13. Hukuk Dairesi’nin, 21/10/2019 tarihli, 2016/20966 esas - 2019/10271 karar sayılı ilamıyla "...Somut olayda, mahkemece hüküm kurulurken kısa kararda "Davacının davasının 40.301,56 TL'lik kısmının kabulüne, fazla istemin reddine,” denilmiş, gerekçeli kararın hüküm kısmında ise kısa karardan farklı olarak davacının davasının kabulü ile, davalı kurumun 18/04/2014 tarih 98206689/ sözleşme-18063196/2115441 sayılı 40.301,56TL'lik cezai şart ve para cezası bedeli
tahsili işleminin haksızlığının tespitine, 40.301,56 TL'nin tahsil edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş;" denilmiş olmakla kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşmuş olup, bu ise az yukarıda açıklandığı üzere usul ve yasaya aykırıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. Davacı tarafından uyarma cezasının iptali de talep edilmiş olmasına rağmen bu hususta olumlu ve olumsuz karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırı...'' gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulduğu belirtilerek; bilirkişi heyeti tarafından yapılan değerlendirmeye göre eczacıların asker, polis vs. kolluk kuvvetleri gibi yasal zemine oturtulmuş bir vazife yada görevleri olmadığını, aynı zamanda ilacı teslim ettikleri kişi yada kişilerin kimlik bilgilerini sorgulamak, araştırmak ve kovuşturmak gibi kanuni bir yetkileri de mevcut olmadığı, protokol hükümlerinde her ne kadar kimlik kontrolü yapılması istemi var ise de bu kontrolün beyana dayalı olduğu, kendilerine ibraz edilen reçetelerin, raporların ve bunları ibra eden kişi yada kişilerin gerçeğe uygunluğunu bilebilme yada tespit edebilme yükümlülükleri ve ihtimallerinin bulunmadığı, yine eczacıların rapor ve reçete tanzim etmek gibi bir görevi, mesleki marifeti ve sorumluluğunun olmadığından verilen cezai şartın hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulüne, davalı kurumun 18/04/2014 tarih 98206689/ sözleşme-18063196/2115441 sayılı 39.624,87 TL'lik cezai şart ve para cezası bedeli tahsili işleminin haksızlığının tespitine, işlemin iptaline ve bu işlemle verilen uyarı cezalarının iptaline ilişkin istemin reddine, muarazanın bu şekilde giderilmesine, fazla istemin reddine, 39.624,87 TL'nin tahsil edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlığa ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 protokolünün 5.3.2. maddesinde; “ Eczacının Kuruma fatura ettiği reçetelerde (e-reçete olarak düzenlenenler hariç) bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da yakınına teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilaçların teslim edildiği yakınına ait olmadığının tespit edilmesi halinde, reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü,
5.3.5. maddesinde; “Hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde ilaç bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak, Kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 (altmış) günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanede bekletildiğinin saptanması halinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü
5.3.6. maddesinde; “Kurumun mahsup suretiyle tahsilini yaptığı haller hariç olmak üzere, alınması gereken ilaç katılım payları ve/veya poliklinik muayene katılım payı tahsil etmeyen veya hastaya iade eden eczacılara, ilk tespitte 500 (beşyüz) TL cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır, yazılı uyarıya rağmen tekrarı halinde sözleşme feshedilir ve 1 (Bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Tespit işlemi Kurumca yapılabileceği gibi ilgili eczacı odası tarafından da yapılabilir. Tespit işleminin, ilgili eczacı odası tarafından yapılması ve Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetince onaylanarak Kuruma yazılı olarak bildirilmesi halinde Kurum tarafından madde hükümleri uygulanır. Eczacı odası tespiti ve TEB Merkez Heyeti onayına istinaden yapılan işlemlerin yargı kararı ile haksız yapıldığına karar verilmesi durumunda, eczacının uğradığı her türlü maddi ve manevi zarar, tespiti yapan eczacı odası ile Türk Eczacıları Birliğince müteselsilen karşılanır. Ancak Kurum aleyhine dava açılması halinde,
açılan dava Türk Eczacıları Birliğine ihbar edilir. Eczacı tarafından, poliklinik muayene katılım payı tahsil edilmemesi veya iade edilmesi halinde uygulanacak cezai şart tutarının hesaplanmasında (6.17) numaralı madde hükmünün son fıkrası uygulanmaz. Provizyon sisteminde, eşdeğer ilaç uygulaması nedeniyle oluşan fiyat farklarının eczane tarafından tahsil edilmediğinin tespiti halinde, bu madde hükmü uygulanır.” hükmü
2009 Yılı protokolünün 6.3.10. maddesinde ise “Hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait fiyat kupürlerinin yer aldığı reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde kupür bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır. Tekrarı halinde ilaç bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı) ay süre ile sözleşme yapılmaz. (Kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere eczanede bekletildiği saptanan ilaçlar hariçtir).” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; davacı eczanede yapılan inceleme sırasında Kuruma faturalandırmış bir kısım reçetelerde yazılı ilaçların hastalara teslim edilmeyip eczanede muhafaza edildiğinin tespit edilmesi üzerine, Kurumca alınan hasta beyanlarına göre hastalara teslim edilmemiş 134 adet reçete muhteviyatı ilaç olması ve bu reçetelerden 1 tanesinde reçete arkasındaki yazı ve imzaların da hasta ya da yakınına ait olmaması ve 4 adet reçeteye ilişkin de hastaların katılım payını ödemediği gerekçesiyle, davacıya 2012 protokolünün 5.3.2, 5.3.5 ve 5.3.6. maddeleri uyarınca cezai işlem uygulanmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de hem bilirkişi raporunda hem de mahkemenin gerekçesinde davacının ilacı teslim ettiği kişi yada kişilerin kimlik bilgilerini sorgulamak, araştırmak ve kovuşturmak yetkisinin olmadığı belirtilmiş, tüm cezai işlemlerin yerinde olup olmadığına dair gerekçe yazılmaksızın davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysaki mahkemece yapılması gereken HMK md. 31 uyarınca, hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında olmak üzere, kurum işleminin konusunu oluşturan hastaların Kurumca alınan beyanları değerlendirilerek, eksik alınmış beyanlar varsa hastaların tekrar dinlenilmeleri suretiyle ilaçların davacı eczanede neden kaldığı, ilaçların hastalara teslim edilmemesinde eczacının bir kusurunun bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra her bir cezai işlemin yerinde olup olmadığını gerekçeleri ile açıklayacak şekilde karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğine tebliğden itibaren 15 gün içerinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.