14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/6310 Karar No: 2013/9253 Karar Tarihi: 17.06.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/6310 Esas 2013/9253 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/6310 E. , 2013/9253 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 15.02.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu 3655 ada 7 parsel sayılı taşınmazda bulunan 14 numaralı bağımsız bölüm ile 10377 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- TMK’nın 342. ve 352. maddeleri uyarınca velayet hakkına sahip anne-baba çocuğun taşınır malları hakkında kendilerine tanınan temsil ve yönetim yetkisi çerçevesinde hakimden izin almadan tasarrufi işlemler yapabilirler. Taşınmaz mallar hakkındaki tasarrufi işlemler ise önemi dolayısıyla TMK’nın 356. maddesinin 2. fıkrası gereği ancak hakimden izin alınmak suretiyle yapılabilir. (Prof. Dr.... Velinin Çocuk Malları Üzerindeki Tasarruf Yetkisi, Makale, DEÜ Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 9, Özel Sayı 2007, Sayfa:391-398). Somut olayda, velayet hakkına sahip olan anne ... tarafından çocukları 1996 doğumlu ... ile 1998 doğumlu ...’a velayeten dava açılmıştır. Ortaklığın giderilmesi davası açabilmek için mahkemeden izin alınmamıştır. Davacıya görevli mahkemeden gerekli izni alması için süre verilmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, davalılar vekili muhdesat iddiasında bulunmuş, mahkemece 12.07.2012 tarihli duruşmada ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/468 E. sayılı dosyasında muhdesat aidiyetine ilişkin karar verildiği ve bu karara göre oranlama yapması için bilirkişiden ek rapor alınmasına ilişkin ara kararı verilmiştir. Ancak gerekçeli kararda muhdesat iddiasına ilişkin hüküm kurulmadığı gibi gerekçesi de gösterilmemiştir. Mahkemece muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin anılan davanın bekletici mesele yapılması ve satış bedelinin bu davanın sonucuna göre dağıtılması gerekir iken, bu husus gözardı edilerek hüküm kurulması da uygun değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 17.06.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.