14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/7674 Karar No: 2013/9242 Karar Tarihi: 17.06.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/7674 Esas 2013/9242 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/7674 E. , 2013/9242 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 29.09.2011 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukuku nedeniyle elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukuku nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal ile tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, ... İlçesi ... Köyü ... mevkiinde işletmesi bulunduğunu, işletmesine sınır olan ... –... karayolunda davalı ... Müdürlüğünce biriken suların tahliyesi için büz ve menfez yapıldığını, büz ve menfezin hiçbir yere bağlanmadığından tahliye suyunun doğrudan işletmesi içine aktığını belirterek davalının müdahalesinin önlenmesini, tahliye kanalının kaldırılması ile 2.250,00 TL tazminatın davalıdan tazminine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile elatmanın önlenmesine, kanalların kapatılmasına ve 2.250,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırları" başlıklı 2. maddesinin (a) bendinde idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaati ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, (b) bendinde de idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel haklara muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları idari yargının görev alanı içinde sayılmıştır. Davacı, davalı idarenin karayoluna yanlış yaptığı büz ve menfez yapma şeklindeki işlem ve eylemi sonucu zarar gördüğünü ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal ile tazminata karar verilmesini istemiştir. Davacının talebi İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi anlamında idari yargının görevi alanına giren idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakkının muhtel olması niteliğinde olduğundan davanın görülme yeri idari yargıdır. Mahkemece, açıklanan bu husus gözetilmeden, yargı yolu uyuşmazlığı sebebi ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 17.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.