11. Hukuk Dairesi 2018/2100 E. , 2019/3557 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 30/11/2017 tarih ve 2014/596-2017/834 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili firmanın yıllardır süt ve süt ürünleri piyasasında faaliyet gösterdiğini, "Ayca" markasını kendi adına tescil ettirdiğini, davalının da aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, ürettiği 17 kg"lık tam yağlı beyaz peynir tenekesi üzerine müvekkilinin markası ile benzer şekilde "Ayda" ibaresini kullanarak müvekkilinin marka hakkına tecavüzde bulunduğunu, davalının kendi adına tescilli markası bulunmasına karşın markasını tescilli şekli ile kullanmadığını ileri sürerek, davalının markaya tecavüz eylemlerinin men"ine, 100.000.-TL maddi ve 100.000.-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, verilecek hükmün ulusal bir gazetede yayımlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin süt sektöründe yaklaşık 15 yıldır faaliyet gösterdiğini, markasını kendisinin oluşturduğunu, hiçbir markayı taklit ya da benzerlik yaparak almadığını, müvekkilinin markasının süt piyasasında haklı bir üne ve şöhrete kavuştuğunu, hiç kimsenin markasını taklit etmesine ya da benzer bir marka kullanmasına da gerek olmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece uyulan bozma ilamı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı adına kayıtlı "ayda" ibareli markanın, tescil edildiği şeklinden farklı bir şekilde ve davacının "ayca+şekil" ibareli markasına tecavüz eder nitelikte kullanıldığının hem bozma ilamında belirtildiği hem de bozmadan sonra alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği, davacının davalının eylemi nedeniyle uğradığı zararın 6.416,35 TL olarak hesaplandığı, davacı markasının tanınmış marka olduğuna ilişkin ispatlanmış herhangi bir olguya rastlanmadığı, davacı lehine manevi tazminatın bu ilkeler ile davaya özgü özellikler dikkate alınarak takdir edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı adına kayıtla "ayda" ibareli markanın tescil edildiğinden farklı kullanıldığı ve bu kullanımın davacı adına tescilli 2001/14590 sayılı "ayca+şekil" ibareli markasına tecavüz oluşturduğunun tespitine, bu tecavüzün men"ine; 6.416,35 TL maddi tazminat ile 10.000.-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece, kararın hüküm kısmında davacı vekili yararına, kabul edilen her bir talep için toplam 8.580.-TL ve davalı vekili yararına, tazminat taleplerinin reddedilen kısımları nedeniyle toplam 5.720.-TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Dava konusu olan talepler, markaya tecavüzün tespiti ve men’i, maddi ve manevi tazminat olup, kabul ve reddedilen kısımlar bakımından ayrı ayrı belirtilerek; kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre, kabul edilen tecavüzün tespiti ve men’i talebi için maktu 1.980.-TL, kabul edilen 6.416,35.-TL maddi tazminat için 1.980.-TL, yine kabul edilen 10.000.-TL manevi tazminat için 1.980.-TL; yine kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre, reddedilen 93.583,65 TL maddi tazminat miktarı için 10.236,69 TL, reddedilen 90.000.-TL manevi tazminat miktarı için, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2 hükmüne göre 1.980.-TL olarak vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış kararın bozulmasını gerektirmiş ise de anılan hatanın tekrar yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının hüküm kısmının birinci paragrafındaki “davacı vekili yararına hüküm altına alınan her talep için ayrı ayrı vekalet tayin edilerek toplam davacı vekili yararına 8.580.-TL vekalet ücretinin ve” ibaresi ile ikinci paragrafındaki “davalı vekili yararına reddedilen tazminat talepleri nedeniyle toplam 5.720.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ibarelerinin hükümden çıkartılarak, hükmün ikinci paragrafından sonra gelmek üzere “Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre:
a- Kabul edilen tecavüzün tespiti ve men’i talebi için maktu 1.980.-TL,
b- Kabul edilen 6.416,35 TL maddi tazminat için 1.980.-TL,
c- Kabul edilen 10.000.-TL manevi tazminat için 1.980.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” paragrafı ile, “Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre:
a- Reddedilen 93.583,65 TL maddi tazminat miktarı için 10.236,69 TL,
b- Reddedilen 90.000.-TL manevi tazminat miktarı için, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2 hükmüne göre 1.980.-TL olarak vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” paragraflarının eklenerek hükmün DÜZELTİLMİŞ BU HALİYLE ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.