19. Hukuk Dairesi 2016/20150 E. , 2018/6336 K.
"İçtihat Metni" 19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, davacının davalıdan olan alacağının tahsili için takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,davacının teslim ettiği ürünlerin bir kısmının ayıplı olduğunu, bu hususun 07.05.2014 tarihli mail ile davacıya bildirilmesi üzerine davacının malları iade almayı kabul ettiğini, daha sonra davalının iade faturası düzenleyerek malları gönderdiğinde davacının malları teslim almadığını, davacıya borcun bulunmadığını, 30.06.2014 tarihi itibariyle bakiye borcun 88.169,23 TL olduğunu bildiren davacının dava konusu takipte daha fazla alacak talep etmekle kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davaya konu faturaların davalı defterine işlendiği, malların davalıya teslim edildiği, 08/05/2014 tarihli davacı cevabı ile davacının hatalı ve ayıplı ürünleri KDV dahil 49.130,00 TL üzerinden almayı kabul ettiği, hatalı stok mallar olan 27.700,00 TL"nin de düşümü ile bakiye alacağını hesap dökümünde belirttiği, davacının ayıplı malları kabul etme beyanına rağmen davalı tarafından düzenlenen 30/05/2014 tarihli iade faturasındaki malları 3 hafta sonra olduğu gerekçesiyle kabul etmeyip malları iade almadığı, iadeyi kabul ettiği 08/05/2014 tarihli yazıda iade için belli bir tarih öngörmediği, malların halen davalının deposunda bulunduğu, iadesi kabul edilen ayıplı ürünler ile hatalı stok malların davalıdan alınarak davacıya iade edilmesi ve bu malların bedelinin davacı alacağından mahsubundan sonra kalan 11.339,23 TL üzerinden davacının alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın 11.339,23 TL yönünden iptaline, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 16 faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra takibine konu faturalar, davalı şirket defterlerinde kayıtlı olup yine bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı şirket kayıtlarına göre davalının davacıya iade faturasına konu edilen tutar haricinde 88.169,23 TL borçlu olduğu belirtilmiştir. Davacı tarafından da davalıya gönderilen mail yazısında da 30.06.2014 tarihi itibariyle davalının bu miktar borcu olduğu belirtilmiştir. Davalı da söz konusu mutabakat metnini kabul etmiştir. Bu durumda davalı, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan bu miktar borcun bulunmadığını ispatla yükümlüdür. Davalı tarafından ileri sürülen alınacak mallar ve hatalı stok mallarla, ilgili hesap döküm tarihi 08.05.2014 olduğu gibi davalı yanca ayıplı mallar ile ilgili kesilen 77.858,28 TL"lik iade faturası da 30.05.2014 tarihlidir. Söz konusu belge ve faturalar, taraflar arasında 88.169,23 TL bakiye borcun bulunduğuna dair 30.06.2014 tarihinden öncesine aittir. Bu durumda mahkemece mutabakat tarihinden önceki faturalı belgelerin borçtan mahsup edilemeyeceği ancak varsa 30.06.2014 tarihinden sonra yapılan ödeme ve mahsubu gereken diğer belgelerin dikkate alınabileceği gözetilmeksizin, yanılgılı gerekçeyle eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 05/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.