1. Hukuk Dairesi 2018/1784 E. , 2020/1130 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, bedel davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Davacı, sahte kimlikler ve sahte vekaletnameler kullanılmak suretiyle maliki olduğu 226 parsel sayılı taşınmazın 29.09.2006 tarihinde davalı ...’ye, 1333 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise 20.09.2006 tarihinde davalı ..."a, ...un da 19.10.2006 tarihinde davalı ...’e satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek, tapuların iptali ile adına tescile, mümkün olmadığı takdirde taşınmazların dava tarihindeki değerlerinin esas alınarak şimdilik 50.000.-TL"nin davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ıslahla dava değerini 73.295,43.-TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü"nün Başbakanlığa bağlı olup husumetin Başbakanlığa yöneltilmesi gerektiğini, davacının öncelikle tapu iptal ve tescil davası açıp sonuç alamadığı takdirde Türk Medeni Kanunu"nun 1007. maddesi hükmü gereğince Devlete husumet yöneltebileceğini, kaldı ki bu madde yönünden de gerçek kişilerin kusurlarının bulunması sebebi ile illiyet bağının kesildiğini davalılar ...,...ve ... iyiniyetli alıcı olduklarını, sahtecilik olaylarını bilmediklerini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, tazminat isteğinin kabulüne ilişkin verilen karar, Dairece ‘…Davaya konu her iki taşınmaz yönünden tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; kayden davacıya ait çekişmeye konu 226 parsel sayılı taşınmazın Malatya 2. Noterliği"nin 25.08.2006 tarih ve 1990 yevmiye numaralı vekaletnamesi kullanılmak suretiyle vekil ...tarafından 20.09.2006 tarihinde 4.000.TL bedelle davalı ..."a satış suretiyle devredildiği, ...un da
19.10.2006 tarihinde davalı ..."ya aynı bedelle aktardığı, yine davacıya ait 226 parsel sayılı taşınmazı aynı vekilin 29.09.2006 tarihinde 3.000- TL bedelle davalı ..."a satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne ilişkin kısmının ONANMASINA,
Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, HMK 297/2. maddesinde “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
Somut olayda, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, HMK"nın 297. maddesinde belirtilen ilkelere göre bir karar verilmemiş olması isabetsizdir.
Davalı hazinenin bu yöne değinen ve yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, aşağıda yazılı 2.503.11. TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılar ..., ... ve ..."dan payları oranında alınmasına,
20.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.