12. Ceza Dairesi 2021/1526 E. , 2021/6358 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
Hükümler : Suça sürüklenen çocuklar hakkında TCK"nın 134/1-1, 134/1-2, 31/3, 62/1,51/1-3, 54. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan suça sürüklenen çocukların mahkumiyetine ilişkin hükümler, suça sürüklenen çocuklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Duruşmanın 14.10.2015 tarihli ilk oturumunda katılma isteminde bulunmasına rağmen bu konuda herhangi bir karar verilmeyen şikayetçi ...’ın, CMK"nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla hükümleri temyiz hakkının bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede:
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, katılma isteminde bulunan şikayetçi ...’a yokluğunda verilen 20.04.2016 tarihli kararın tebliği için adı geçenin duruşmanın 14.10.2015 tarihli ilk oturumunda beyanı alınırken bildirdiği en son adresi esas alınarak bila tebliğ iade edilen tebligat bulunmadığı halde duruşmada bildirilenden farklı bir adres esas alınıp, doğrudan “Mernis Adresi” ibareleri ile çıkarılan ve merci tarafından Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümleri kapsamında şerh düşülmeyen tebligatın, dağıtıcı tarafından, kendiliğinden, Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı katılma isteminde bulunan şikayetçi ...’a gerekçeli kararın başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekli de belirtilmek suretiyle suça sürüklenen çocuk müdafiilerinin temyiz dilekçeleri ile birlikte yöntemine uygun olarak tebliğ edilip, tebellüğ belgesi ile verilmesi halinde temyiz dilekçesinin eklenmesi ve bu konuda ek tebliğname düzenlendikten sonra iadesinin temini için mahalline gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.