Esas No: 2021/8996
Karar No: 2022/7452
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/8996 Esas 2022/7452 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin \"Silahlı terör örgütüne üye olma\" suçundan verdiği mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyiz talebi reddedilmediği için kararın esasına geçilmiştir. İncelemede, yargılamanın usule uygun yapıldığı, delillerin kanuna uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz sergilendiği, vicdani kanının kesin ve doğru verilere dayandığı belirlenmiştir. Ancak, örgüt mensubu olan sanık hakkında verilen ceza hükmünde hata yapılmış ve suç tarihi yanlış yazılmıştır. Bu hatalar düzeltildiği takdirde hüküm onanacaktır. Hükümde gerekçe olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 314/2, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 3-5/1, TCK'nın 53, 58/9-6, 62 ve 63. maddeleri gösterilmiştir.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.05.2018 tarih ve 2017/663 - 2018/360 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 5237 sayılı TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK'nın 53, 58/9-6, 62 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ancak;
1- Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK'nın 58/9. maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde sonrasında 58/6. maddesinin yazılması,
2- Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, suç tarihinin bölge adliye mahkemesi gerekçeli karar başlığında "23.02.2017" yerine "15.07.2016" olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün birinci maddesinin altıncı fıkarsından “TCK'nın 58/9. maddesi delaletiyle aynı Kanunun TCK 58/6” ibaresinin çıkarılarak yerine “TCK’nın 58/9.” ibaresinin yazılması ve hükmün birinci maddesinin altıncı fıkrasındaki“ sanık hakkında cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,” ibaresinin çıkarılması ve suç tarihinin bölge adliye mahkemesi gerekçeli karar başlığında "23.02.2017" olarak yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.