Esas No: 2019/538
Karar No: 2021/2351
Karar Tarihi: 14.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/538 Esas 2021/2351 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/538
KARAR NO: 2021/2351
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2018
NUMARASI: 2016/1026 Esas, 2018/538 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/12/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan nakit teminat tutarlarının alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan sözleşme gereği, müvekkilinin ''Perdelerde Su Yalıtımı ve Yalıtım Koruma İmalatlarının Yapımı'' işini üstlendiğini, sözleşme kapsamında müvekkilinin hizmeti eksiksiz olarak ifa edildiğini tüm hakedişlerin davalının ortağı olduğu Adi Ortaklık tarafından onaylanarak ödendiğini, böylece taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin sona erdiğini, bu konuda ihtilaf bulunmadığını, ancak sözleşme uyarınca( 14. Maddede kesilen teminatların kesin kabul işleminin tamamlanmasından sonra iade edileceği yazılı) müvekkili tarafından yapılan her bir hakediş sonrası kesilen toplam 47.981,31 TL tutarındaki nakit teminatların sözleşme sona ermesine karşın bugüne kadar geri ödenmediğini, bunun üzerine İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyası üzerinden ... - ... Adi Ortaklığına izafeten davalı ... A.Ş. İle ... İnş. ... Ltd. Şti. Aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, adi ortaklığı oluşturan diğer şirket, ... İnş. ... Şti. Hakkında İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/216 E sayılı dosyasında görülmekte olan iflas erteleme davası nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilmiş olduğunu, İİK 179/b maddesi gereğince icra takibi durduğundan herhangi bir işlem yapılamamakta olduğunu, adi ortaklığı oluşturan şirketlerin borcun ödenmesinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, borçlu aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacı vekilince sözleşme süresi boyunca kesilen nakit taminatların, iş ilişkisi ihtilafsız sonra erdiği halde ödenmediğinden bahisle taminat alacağının tahsili için takip başlattığı, itirazen iş bu davanın açıldığı, alınan bilirkişi raporu ile de iddia edilen tutarda kesintinin yapıldığı, sözleşmede öngörülen kabule ilişkin şartların yerine gelmediği, kesin kabulün tamamlandığına dair kayıtların sunulmadığı gerekçesiyle, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, tüm hakedişlerin ihtirazı kayıt sürmeden kabul edilerek onayladığını, buna göre hak edişlerden 47.981 TL kesinti yapıldığının sabit olduğunu, hak edişleri adi ortak ihtirazı kayıt sunmadan imzalandığını, faturalar işveren tarafından bedellerinin ödendiğini, taraflar arasındaki ilişki son hak ediş tarihi itibarı ile son bulduğunu, işin eksik yapıldığı, hiç yapılmadığını ve ayıplı olduğuna dair itirazın olmadığını, ayrıca SGK'ya borçlu olmadıklarına dair yazıyı dosyaya ibraz ettiklerini, kesintilerin iadesi için gereken şartlar madde 14'e göre gerçekleştiğini, kabul işleminin yapılmaması davalının kendi kusurundan kaynaklandığını, davacı sadece perdelerdeki su yalıtımı ile yalıtımı koruma imalatlarını üstlendiğini, 2014 yılında son hak edişten itibaren sözleşme sona erdiğini, diğer ortak hakkında 2016 yılında iflas davası açıldığını, 2 sene boyunca kabulleri yapmadıklarını, adi ortaklıktan birinin iflas etmesi diğer ortağı sorumluluktan kurtardığını, iflas davasında verilen kayyım raporunda projenin tamamlandığını, kat maliklerine tapuların verildiği, mahkemece keşif deliline dayanılmasına rağmen keşif yapılmaksızın sadece ticari defterler üzerinden inceleme yapılmasının hatalı olduğunu, projenin tamamlanıp tamamlanmadığı araştırılmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici davalı ise adi ortaklardan biridir. Davacı yüklenici eser sözleşmesi gereği düzenlenen her bir hakedişte işin teminatı olarak davalı iş sahibi tarafından kesilen nakit teminatların sözleşmenin sona ermesi sebebiyle iade istemiyle tahsili yönünde takip başlatmış, davalı davaya cevap vermemiş, mahkemece sözleşmeye göre kesilen nakit teminatların ödenmesi için gerekli şartların gerçekleşmemesi sebebiyle talebin reddine karar verdiği anlaşılmıştır. Davaya konu takip 08/02/2012 tarihli sözleşmeye dayanılarak sözleşmenin tarafı olan adi ortaklığa karşı yapılmış, iş bu dava ise ortaklardan birisine karşı açılmıştır. Davalı, davaya cevap vermediği gibi aşamalarda da savunma yapmamış olmakla davayı inkar etmiş sayılmaktadır. Bu durumda, davacı öncelikle sözleşme ilişkisini ispat etmesi gerekir. Dosya kapsamına göre sözleşmenin adi ortaklıkla imzalandığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece öncelikle takip dayanağı sözleşmedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda davalı isticvap edilerek sonuca gidilmesi, şayet, imzalardan birinin davalıya ait olduğunun anlaşılması halinde, bu kez ortaklığı oluşturan diğer ortakların da sözleşmede taraf olup olmadıkları araştırılarak, sözleşmede tüm ortakların imzasının bulunmadığının anlaşılması halinde geçersiz sözleşmeye göre talepte bulunulamayacağı hususu gözetilmeden, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul, yasa ve dava kapsamına aykırı olduğundan kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 10/05/2018 tarih, 2016/1026 Esas, 2018/538 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.