13. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/10406 Karar No: 2012/1605
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/10406 Esas 2012/1605 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalıyla ölünceye kadar bakım sözleşmesi yaparak elden 100.000 TL verdiğini ancak davalının sözleşmeye uymadığını, davalı aleyhine açtığı boşanma davasının devam ettiğini belirterek 10.000 TL tahsil istemiştir. Mahkeme, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğunu ve hak iddia edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verdi. Ancak Yargıtay, sözleşme geçersiz olduğu için davacının verdiğini geri isteme hakkına sahip olduğunu ve mahkemenin bu yönde karar vermesi gerektiğini belirterek kararı bozdu. Kanun maddeleri ise Borçlar Kanunu'nun 512 ve Medeni Kanun'un 545. maddeleri olarak belirtildi.
(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2011/10406 E. , 2012/1605 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile 20.6.2008 tarihinde evlendiklerini, kendisini yaşlı bir insan olduğunu, davalının “sen yaşlısın, ben sana ölünceye kadar bakacağım, sende bunun karşılığında 100.000 TL vereceksin” demesi üzerine kendisine ölünceye kadar bakılacağı inancıyla davalıya 14.7.2008 tarihinde elden 100.000 TL verdiğini, ancak davalının daha sonra kendisini terk ettiğini, davalı aleyhine açtığı boşanma davasının devam ettiğini ileri sürerek 100.000 TL den şimdilik 10.000 TL"nin tahsilini istemiştir. Davalı, davacının kendisine gösterdiği özenden etkilendiğini ve kendisinin ölümü halinde ileride kimseye muhtaç olmaması için bir miktar parasal yardımda bulunduğunu, ancak davacının çocuklarının bunu duyunca kendisini evden kovduklarını, BK"nın 511 ve 512. maddeleri uyarınca sözleşmenin resmi şekilde yapılması gerektiğini, davacının tek taraflı iradesiyle karşılıksız olarak parayı verdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki iddiaya konu sözleşmenin BK. 512 ve MK"nın 545. maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmadığı için geçerli olmadığı, resmi şekilde yapılmayan sözleşmeye dayalı olarak hak talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki davada, kendisine ölünceye kadar bakılacağı inancıyla davalıya elden verdiğini iddia ettiği 100.000 TL"den şimdilik 10.000 TL"nin tahsilini istemektedir. Davacının iddiası ölünceye kadar bakım sözleşmesinin kurulduğu ve ancak davalının bu sözleşmeye uymayarak kendisini terk ettiği yönündedir. Hemen belirtmek gerekir ki ölünceye kadar bakım sözleşmesinin BK.512 ve MK.545. maddesleri uyarınca resmi şekilde yapılması gerekmekte olup, bu husus sözleşmenin geçerlilik şartıdır. Esasen bu husus mahkemenin de kabulündendir ve resmi şekilde yapılmayan ve bu nedenle geçerli olmayan sözleşmeye dayanılarak hak iddia edilemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Oysaki sözleşme geçersiz olduğu için tarafların her ikisi yönünden de hak bahsetmez. Bir başka anlatımla, davalıda bu geçersiz svzleşmeye dayalı olarak hak iddia edemez.Sözleşme geçersiz olduğu için davacı verdiğini geri isteme hak ve yetkisine sahiptir. Aksinin kabulü geçersiz sözleşmeye geçerli sonuçlar affetmek olur ki buda mümkün değildir. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek ve davacının geçersiz sözleşme nedeniyle verdiğini geri isteme hakkına sahip olduğu kabul edilerek, işin esasına girilip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA BOZULMASINA, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 31.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.