Esas No: 2022/27293
Karar No: 2022/8052
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/27293 Esas 2022/8052 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63/1 maddeleri uyarınca, silahlı terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle mahkumiyet hükmü verilmiştir. Dosya incelendiğinde, TCK'nın 221/4-2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği ancak yetersiz gerekçe ile cezada fazla indirim yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, hüküm BOZULMUŞ, dosya İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilerek yeniden değerlendirilmesi talep edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK’nın 314/2
- 3713 sayılı Kanunun 5/1
- TCK’nın 62/1
- 53/1-2-3
- 58/9
- 63/1
- TCK'nın 221/4-2. maddesi, etkin pişmanlık hükümleri.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet
İlk derece mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde verilen hüküm temyiz edilmekle temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ilgi ve irtibatı nedeniyle Dairenin 2022/37380 esasında kayıtlı dosya ile birlikte aynı gün yapılan incelemede;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla sair temyiz itirazlarının reddine. Ancak;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadale bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
TCK'nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 E. 2015/1292 K. 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 K.).
TCK'nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3'ten 3/4'e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; yakalandıktan sonra soruşturma ve yargılama aşamasında örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla faaliyetleri ve örgüt mensupları ile ilgili bilgiler veren ve esas itibariyle hüküm tarihine kadar verdiği ifadesinden de dönmeyen sanığın fiili statüsünü kabul ve beyan ile pişmanlığını ifade ettiğinde şüphe bulunmamakla, bu fiili durumlarına ilişkin hukuki vasıflandırılmaları kabul etmemesinin, anılan kurumun mahiyeti gereği uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği de gözetilerek, TCK’nın 221/4-2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak TCK'nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca hükmolunan cezada makul oranda bir indirim yapılarak sonuç cezanın belirlenmesi gerekirken hatalı değerlendirme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeple 5271 sayılı Kanunun 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik CMK'nın 304/2-a. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.