Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8921
Karar No: 2021/4209
Karar Tarihi: 29.04.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/8921 Esas 2021/4209 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, bazı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, davanın bir kısmını reddederken diğer kısımlarında davalıların lehine karar vermiştir. Davacının temyiz itirazları üzerine, yüksek mahkeme kararı incelemiş, reddedilen taşınmazlar hakkındaki kararı onaylarken, bir kısım taşınmazlarda kararı bozmuştur. Buna göre, itirazlar reddedilen taşınmazlar tereke malından çıktığından davacının miras yoluyla gelen bir hakkı kalmamıştır. Ancak, bozulan taşınmazlarda kök murisin mirasçıları arasında usulüne uygun bir taksim yapılmadığından davanın kabulü gerektiği belirtilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432/1. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-c maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2020/8921 E.  ,  2021/4209 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın reddedilmesine ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... ve diğerleri tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında, 110 ada 9, 114 ada 1, 118 ada 6, 121 ada 21, 24, 50, 127 ada 8, 134 ada 18, 139 ada 23, 166 ada 28 parsel sayılı sırasıyla 4.919.54, 4.678.48, 1.136.96, 8.519.11, 16.894.33, 6.708.35, 6.039.86, 11.865.26, 484,24 ve 22.610,55 metrekare yüzölçümdeki taşınmazlar, davalı ... adına ve 114 ada 31 ve 117 ada 10 parsel sayılı 5.457,47 ve 13.489,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise, davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların ortak miras bırakan ... ve ... kaldığını öne sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve muris ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 121 ada 21 ve 24 parsel sayılı taşınmazlar yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, 110 ada 9, 114 ada 1, 118 ada 6, 121 ada 50, 127 ada 8, 134 ada 18, 139 ada 23, 166 ada 28, 114 ada 31 ve 117 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 09.03.2020 tarih 2016/11089-2020/1000 Esas, Karar sayılı ilamıyla; "gerekçeli kararın, hükmü temyiz eden davacı vekiline 14.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin UYAP üzerinde 05.02.2016 tarihinde oluşturduğu dilekçesi ile temyiz talebinde bulunduğu ve temyiz harcını 16.02.2016 tarihinde mahkeme veznesine yatırdığı, bu haliyle gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarih ile temyiz tarihi arasında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal temyiz süresinin geçtiği belirtilerek davacı ... vekilinin temyiz inceleme isteminin süre yönünden reddine" karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Dosya kapsamına göre; davacı vekili Av.... tarafından davanın açıldığı, vekaletnamesinin dava dilekçesine ekli olduğu, adı geçen vekilin 16.10.2008 tarihli duruşmada davacının vekilliğinden istifa ettiğini bildirdiği, bundan sonraki duruşmaların 04.12.2008 tarihinde düzenlenen vekaletname ile Av. ... tarafından takip edildiği, karar başlığında ise hem istifa eden hem de diğer vekilin isminin davacı vekili sıfatıyla gösterildiği, gerekçeli kararın da her iki vekile ayrı ayrı tebliğ edildiği, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sırasında bu hususun gözden kaçırılarak istifa etmiş ve artık hukuken davacı vekili sıfatı kalmayan Av. ...’ye yapılan tebliğ tarihinin dikkate alınmak suretiyle temyizin süresi içinde olmadığı yönünde karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca; davacı vekili Av. ...’a 22.01.2016 tarihinde hükmün tebliğ edildiği, adı geçen vekilin 05.02.2016 tarihli harçlandırılmış dilekçesiyle süresinde temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla maddi hataya dayalı olarak verilen Dairemizin 09.03.2020 tarih 2016/11089-2020/1000 E.K. sayılı ret kararının ortadan kaldırılmasına ve temyiz istemi yönüyle işin esasının incelenmesine geçildi.
    1-A) Çekişmeli 114 ada 1 ve 31, 117 ada 10 parsel sayılı taşınmazların öncesinde tarafların kök murisi ...’in tasarruf ve zilyetliğinde iken sağlığında 18.12.1994 tarihli senet ile torunu davalı ... ...’e (davalı ...’in oğlu) satıp zilyetliğini devrettiği, satış işleminin senet tanığı olarak dinlenen ...’nin beyanıyla da sabit olduğu, 114 ada 31 ve 117 ada 10 parsel sayılı taşınmazların tespit tutanağında muris ...’in tespitin ... adına yapılmasına muvafakat ettiğine dair imzalı beyanının bulunduğu,
    B) Çekişmeli 127 ada 8 parsel sayılı taşınmazın her ne kadar davalı ... adına tespit ve tescil edilmiş ise de; öncesinde kök muris ...’e ait iken 18.02.1994 tarihli senet (elma bahçesi olarak belirtilen) ile davalı ...’a satılıp zilyetliğinin devredildiği, bu hususun senet tanığı olarak dinlenen ...’nin beyanından anlaşıldığı,
    C) Çekişmeli 134 ada 18 parsel sayılı taşınmazın hükme esas fen bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen bölümün davalı ... tarafından amcası ve halalarından satın aldığı, geri kalan bölümün muris ...’e ait iken 18.12.1994 tarihli senet ile davalı ... tarafından muristen satın alınan yer olduğu,
    D) Çekişmeli 121 ada 50 parsel sayılı taşınmazın hükme esas fen bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen bölümünün murisin ...’in oğlu ... tarafından 3.kişiden satın alınan yer olduğu, geri kalan kısmının da muris tarafından önce oğlu ...’ye satıldığı, bilahare ...’nin bir bütün olarak davalı ...’e sattığı ve zilyetliğini devrettiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca; söz konusu taşınmazların murisi ... tarafından kendisine ait olan bölümleri yönüyle sağlığında zilyetliğini devrettiği, taşınmazların artık tereke malı olmaktan çıktığı, davacının miras yoluyla gelen bir hakkının olmadığı anlaşılmakla temyiz itirazlarının reddiyle 114 ada 1 ve 31, 117 ada 10, 127 ada 8, 134 ada 18, 121 ada 50 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükmün ONANMASINA,
    2- Çekişmeli 110 ada 9 ve 118 ada 6 parsel sayılı taşınmazların dava dışı bir kısım taşınmazlarla birlikte tapu kaydına, tapu malikleri arasında 1955 yılında yapılan taksime dayalı olarak tarafların murisi ...’e (davacı ile davalı ...’in annesi) düşen yer olduğu, Hafize"nin bu yerleri 1986 tarihinde davalı ...’e hibe ettiği taşınmazların hibe nedenine dayalı olarak davalı ...’in adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar, tespite esas alınan tapu kaydının taşınmazları kapsayıp kapsamadığı belirlenmemiş ise de; bir an için tapu kaydının çekişmeli taşınmazlara ait olduğu diğer bir anlatımla taşınmazların öncesinin tapulu olduğu kabul edilse dahi davalı ...’in dayandığı 27.09.1986 tarihli yönleri yazmayan Şemo mevkili senedin bu taşınmazlara ait olduğu, zilyetliğinin davalı ...’de bulunduğu gözetildiğinde tespitin yapıldığı 1997 yılına kadar davalı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunun 13/B-c maddesinde öngörülen iktisap koşullarının oluştuğu, bu haliyle taşınmazların artık tereke malı olmaktan çıktığı, davacının miras yoluyla gelen bir hakkının kalmadığını anlaşıldığına göre temyiz itirazlarının reddiyle bu taşınmazlar hakkındaki hükmün ONANMASINA,
    3- Çekişmeli 139 ada 23 ve 166 ada 27 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; Çekişmeli taşınmazların kök muris ...’e ait olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, bu hususun mahkemenin de kabulünde olduğu, her ne kadar davalı ... bu taşınmazları temyize konu diğer taşınmazlarda olduğu gibi muristen satın aldığını, ancak senet düzenlemediklerini savunmuş ise de yapılan keşif ve alınan beyanlardan bu taşınmazların muris tarafından davalı ...’e satıldığı hususunun ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; bu taşınmazların kök muris ...’in ölümüyle mirasçılarına kaldığı, mirasçıları arasında usulüne uygun bir taksim olmadığı, davacının da miras payı oranında hakkının bulunduğu anlaşıldığına göre Mahkemece davanın kabulü ile miras payı oranında davacı adına, geri kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek muris tarafından satıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup davacının temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile çekişmeli 139 ada 23 ve 166 ada 27 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi