MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet


Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Şikayetçi sanık ... hakkında mala zarar verme ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından tayin edilen adli paralarının nevi ve miktarına göre hükümler, 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile eklenen, 5320 sayılı Yasasının geçici 2. maddesi uyarınca, kesin nitelikte olup temyizi olanaklı olmadığından, katılan sanık ... müdafiinin temyiz isteğinin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE.
2- Şikayetçi sanık ... hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde ise;
Şikayetçi sanığın, kullandığı araca katılan sanık ..."ın çarpması üzerine aracına binerek katılan sanığın sevk ve idaresindeki araca bilerek ve hızlı bir şekilde vurması fiilinin TCK.nun 44. maddesi karşısında sadece mala zarar verme suçu kapsamında değerlendirilmesi ve atılı suçtan karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği gözetilmeden ayrıca aynı Kanunun 179/2. maddesi ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3- Katılan sanık ... hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde ise;
UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneğine göre katılan sanığın hükümden sonra 19.01.2014 tarihinde vefat ettiğinin belirtilmesi karşısında; bu husus araştırılarak, 5237 sayılı TCK.nun 64. maddesi gereğince hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi