9. Hukuk Dairesi 2015/28636 E. , 2019/1691 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı üniversitenin diş hekimliği fakültesinde fakülte sekreteri olarak 27/12/2009 tarihinde işe başladığını ancak SGK kaydının 08/02/2010 tarihinde yapıldığını, iş akdinin davalı tarafından feshedildiğini, müvekkili tarafından açılan işe iade davasının müvekkili lehine sonuçlanarak kesinleşen mahkeme kararı ile müvekkilinin işine iadesine karar verildiğini, müvekkilinin işe iade başvurusu üzerine davalının cevaben 1 gün içinde işe başlamasını istediğini, işe 1 günlük süre içinde başlamak için davalıya müracaat ettiğini ancak davalının müvekkilini fakülte sekreterliği görevi yerine kütüphanede görevlendirileceğinin şifahen bildirdiğini, bunun üzerine davalıya yeniden ihtarname keşide ettiklerini, ihtarlarında davalının iradesinin işe başlatmak olmadığını belirttiklerini, söz konusu ihtarnameye rağmen müvekkilinin 11/02/2013 tarihinden 19/02/2013 tarihine kadar kütüphanede çalıştırıldığını ancak 19/02/2013 tarihinde matbu olarak hazırlanan ibraname müvekkiline imzalatılarak, ibranamede kıdem ve ihbar tazminatı, 4 aylık ücret ve diğer haklar, izin ve iş güvencesi tazminatı olarak 31.844,35 TL. ödendiğini ancak kıdem - ihbar tazminatı ve izin alacağının eksik ödendiğini, davalı iş yerinde çalıştığı sürece haksız işten çıkarılması, işe iade davası devam ederken ve dava sonucunda yeniden işe başladığı halde davalı tarafından uygulanan mobbing nedeniyle müvekkilinin manevi olarak zarar gördüğünü, müvekkilinin net 2.500,00 TL. ücret aldığını, 27.12.2009 tarihinde işe başlamasına rağmen 08.02.2010 tarihinde kurum kaydı yapıldığını bu süre içindeki 42 günlük ücretinin ödenmediğini, işe iade kararı sonrasında işe başladığı 11/02/2013 – 19/02/2013 arası 8 günlük ücretinin ödenmediğini, iş yerinde normal mesainin haftada 5 gün 08:30 - 17.30 saatleri arasında olduğunu, 2010 yılı Mart-Nisan ve Mayıs aylarında 17.30 - 21.30 saatleri arasında fazla mesai yaptığını, 2010 yılı Haziran - Temmuz- Ağustos aylarında üniversite binası olarak kullanılan ancak daha önce şantiye olan binada telefonlara bakması, tanıtım yapması için güvenlik kulübesinde görevlendirildiğini, bu süre zarfında 08.00 - 24.00 saatleri arasında haftada 7 gün çalıştığını ancak bu dönemlerdeki fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının ödenmediğini, müvekkilinin 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim tatillerinde çalışmasına rağmen ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, kıdem, ihbar ve manevi tazminat ile ücret, fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işe iade kararından sonra işe başlama tarihinin 11/02/2013 olduğunu, işe başladığı tarihle fakülte sekreterliği kadrosunun dolu olması nedeniyle kendisine bir süreliğine Kütüphane müdürlüğü görevi verildiğini, evvelki görevinin gerektirdiğinden daha aşağı olmayan imkanlarla istihdamının sağlandığını, maaş sair haklarının da iş sözleşmesine son verilmeden önceki seviyede belirlendiğini ancak davacının işe iadeden sonra işe başlama konusunda samimi olmayan davranışlar içine girdiğini, geçicide olsa kütüphane müdürlüğü görevinde çalışmayacağını beyanla müteaddit kereler izin talebinde bulunduğunu, bu davranışlardaki anormallikler nedeniyle kendisine sorulması üzerine davacının üniversite bünyesinde çalışmak istemediğini, kendisine ödeme yapılması durumunda işten ayrılacağını belirttiğini, bu gelişme üzerine davacı ile görüşüldüğünü, iradesine uygun olarak tazminatlarının ödendiğini, davacının da okuyarak ve onaylayarak müvekkilini ibra ettiğini, davacıya ibraname ile 31.844,35 TL. ödeme yapıldığını, davacının 2.000.00 TL. civarında maaş aldığını, yapılan ödemenin son derece tatminkar olduğunu, davacının bedensel bütünlüğü yahut kişilik haklarının zedelenmesi söz konusu olmadığından manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini, davacının çalıştığı dönemde haftalık 45 saati aşan çalışma olmadığı gibi hafta ve genel tatillerde de çalışma yapılmadığını, ibranamede belirtilen 3.5 günlük izin alacağı dışında izin alacağının da olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, manevi tazminat ile hafta tatili ve yıllık izin alacak taleplerinin reddine, diğer taleplerin ise kısmen kabulüne karar verilmek suretiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Sözü edilen çalışmaların yapıldığını işçi, karşılığı ücretlerinin ödendiğini ise işveren kanıtlamalıdır.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır.
Diğer taraftan 6100 HMK.nın tanıkla ilgili hükümleri incelendiğinde, 240/1 maddesinde “Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir”, 250. maddesinde “Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir” ve 254. maddesinde ise “Dinleme sırasında öncelikle tanıktan adı, soyadı, doğum tarihi, mesleği, adresi, taraflarla akrabalığının veya başka bir yakınlığının bulunup bulunmadığı, tanıklığına duyulacak güveni etkileyebilecek bir durumu olup olmadığı sorulur” kurallarına yer verilmiştir.
Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği, davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına ihtiyatlı yaklaşılması gerekir. Bu beyanlar diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek, sonuca gidilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı fazla mesai yaptığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı iddiasında bulunmuş ve bu iddiasını ispat bakımından tanık deliline başvurmuştur. Ancak dinlettiği tanıklar davalı işverene karşı benzer iddialarla dava açan, davalı işverenle ihtilaf içinde bulunan tanıklar olup, bu tanıkların beyanlarına son derece ihtiyatla yaklaşılmalıdır. Dosyada davacının fazla mesai yaptığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı iddiasını davalı işverenle ihtilaf içinde olan bu tanıkların beyanı dışında doğrulayan başkaca bir bilgi ve belge de yoktur. Bu duruma göre, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının bulunduğunun ispatlandığından söz edilemeyeceğinden, bu alacak kalemlerinin reddi yerine kabulü hatalıdır.
3- 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nun 56. maddesinin b bendi uyarınca harçtan muaf olan davalı Üniversiteye harç yükletilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.