Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/100
Karar No: 2021/2708
Karar Tarihi: 14.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/100 Esas 2021/2708 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/100
KARAR NO: 2021/2708
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2019
NUMARASI: 2018/770 Esas- 2019/1034 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasında haksız eylemden kaynaklanan zararın tazminini dava etmiş, hasımda yanılma saiki ile hasım değiştirmiş ve dava tarihinden önce zararın karşılandığını, davanın sehven açıldığını, davanın konusuz kaldığını bildirmiştir. Davalı ... A.Ş. Vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde hasar yeri olarak belirtmiş olduğu yerde müvekkili şirket tarafından yürütülmüş ve yürütülmekte olan herhangi bir proje bulunmadığını, davacı taraf dava dilekçesinde 10.09.2016 tarihinde Esenyurt İlçesi, ... Mah. ... Caddesi ile ... Bulvarı kesişimi adresinde, davalalırdan yüklinici firma ... A.Ş. Tarafından İBB adına yapılan alt geçit kazı çalışmaları esnasında Esenyurt santrallerinin KPD PAP 1800.04 kablosunun kırılmak ve kopartılmak suretiyle hasar uğradığını belirttiğini, davacı yanın söz konusu beyan ve iddialarının muhatabı müvekkili şirket olmadığından işbu beyan ve iddiaları kabul edilmelerinin mümkün olmadığını, müvekkili şirket ile diğer davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasında herhangi bir taşeronluk ilişkisi ve/veya yürütülen herhangi bir ihale de bulunmadığını savunmuştur. Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve diğer davalı ... Ve Tic. AŞ'nin cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesince; "HMK.331.maddede esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri düzenlenmiş olup, 1.fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esastan karar verilmeyen hallerde davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderinin takdir edilerek hükmedileceği belirtilmiştir. Bu nedenle yargılama giderlerinin bu madde kapsamında değerlendirilebilmesi ve dava tarihindeki haklılık durumuna göre hükmedilmesi gerekir. Davacının , 07.09.2018 tarihli dilekçesinde belirttiği üzere, dava konusu zararın dava tarihinden önce ödenmiş olması nedeniyle, davacının davasında haklı olmadığı anlaşılmıştır.AAÜT’nde özel düzenleme bulunmakta olup, 6. Maddesine göre anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse tarife hükümlerinde belirlenen ücretin yarısına hükmolunur. ... A.Ş.’nin taraf ehliyeti bulunmadığından lehine ve aleyhine hüküm kurulmamıştır. Tüm bu nedenlerle dava tarihindeki, davacının davasında haklı olmaması, ancak davanın ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce konusuz kaldığı gözetilerek, karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur." denilerek ; Konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, Davalı sıfatı kaldırılan ilgili kişi taraf ... AŞ kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak ... AŞ'ne verilmesine, -Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekille temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına verilmesine karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taraf olmaktan çıkartılan davalı lehine vekalet ücretine hükmolunmasının hatalı olduğunu, davalı tarafın kusurlarını kabul edip borcu ödemelerine rağmen mahkemece haksız bulunarak aleyhlerine karar verilmesini hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat davasıdır. Hukuk Mahkemeleri Kanunu m.adde 124/4 uyarınca; Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder. Davanın tarafı olmaktan çıkartılan kendisini vekil ile temsil ettirmiş olup lehine yargılama giderleri kapsamında olan vekalet ücretine hükmolunması HMK m 124/4 gereği olup kanuna aykırı bir husus bulunmamaktadır. Dava tarihi 05.09.2018 olup, davacı tarafından bildirilen zararın ödenme tarihi 02.04.2018 dir. Bu durumda davacının zararı dava açılmadan önce karşılanmış olmasına ve ileri sürülen başka bir zarar iddiası bulunmadığına göre davacının dava tarihinde dava açmakta haklılığından söz edilemez. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/770 Esas - 2019/1034 sayılı kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcından yatırılan 44,40-TL'nin düşümü ile eksik kalan 14,90-TL harcın istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 5-HMK'nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği karar kesin nitelikte olduğundan kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m. 353/1-b.1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.16/12/2021

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi