MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA


K A R A R
A) Davacı İstemi:
Dava, davacının Bağ-Kur sigortalılığının vergi kaydı başlangıç tarihi olan 25/01/1985 tarihinden itibaren tespiti istemine ilişkindir.
B) Davalı Cevabı:
Davalı ..., yetkisizlik itirazında da bulunmak suretiyle davanın reddini istemiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararı ;
... Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)"nin 22/02/2017 tarihli, 2016/344 Esas ve 2017/44 Karar sayılı kararı ile verilen yetkisizlik kararı üzerine ... 1. İş Mahkemesince yargılamaya devam olunmuş ve neticeten “davanın esastan reddine,” karar verilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ;
Bölge Adliye Mahkemesince, “ilk olarak davanın açıldığı ... Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla) tarafından verilen ve 05/05/2017 tarihinde kesinleşen “yetkisizlik” kararı sonrası davacı vekilinin UYAP üzerinden 08/06/2017 tarihli dilekçe ile gönderme talebinde bulunduğu ve 05/05/2017 tarihinde başlayan iki haftalık hak düşürücü sürenin 22/05/2017 günü gerçekleştiği gözetilmeksizin yargılamaya devam olunduğu ve ortada derdest bir davanın varlığından bahsetmenin mümkün olamayacağı” gerekçesine dayalı olarak kamu düzenine ilişkin ve re"sen gözetilmesi gereken bu durum karşısında davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile “ kararın kaldırılmasına ve davacı vekilinin yetkili Mahkemeye gönderme talebinin süresinde olmaması nedeni ile HMK’nin 20. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına,” şeklinde yeni bir karar verilmiştir.
E) Temyiz;
Davalı ... vekili tarafından sunulan dilekçe ile davanın esastan reddinin gerektiği, Bölge Adliye Mahkemesince kurulan yeni kararda lehlerine vekalet ücretine ilişkin hüküm kurulmadığı belirtilerek kurulan Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe ;
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin "davanın açılmamış sayılması başlıklı" 7/1. maddesine göre; “Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise, tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre, hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.” Dava, niteliği itibariyle Bağ-Kur sigortalılığının tespitine ilişkin olup kendisini avukatla temsil ettiren davalı Kurum lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine hiç hükmedilmemesi usûl ve yasaya aykırı olup bu durum bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönü amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK"nın 370/2. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki hükmün (A) kısmına yeni bir bent (4) eklenmek üzere " 4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.180 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.