16. Hukuk Dairesi 2017/5098 E. , 2020/4188 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1957 yılında yapılan kadastro sırasında taşlık olarak tespit harici bırakıldığını belirttiği taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 21.07.2009 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 10.122 metrekarelik taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; keşif heyetinde bulunan fen bilirkişisi tarafından dosya kapsamına ayrıntılı kroki sunulmamış, tek ziraat bilirkişisi tarafından taşınmaz üzerinde yapılan inceleme neticesinde dava konusu taşınmazın çevresindeki taşınmazlar üzerinde buğday bitkisinin ekili olduğu, bu sebeple dava konusu taşınmazın da tarıma elverişli olduğu rapor edilmişse de, rapora dava konusu taşınmazın diğer taşınmazlarla olan sınırlarının kabaca işaretlendiği fotoğraflar eklenmediğinden mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile ziraat bilirkişisi raporu denetlenememiş hava fotoğrafları üzerinde bu konuda uzmanlığı bulunmayan jeoloji mühendisi eliyle inceleme yaptırılmış ve bu bilirkişi tarafından hazırlanan ve taşınmazın niteliğinin, üzerinde ekonomik amaca uygun olarak sürdürülen zilyetlik bulunup bulunmadığının ve imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığının belirlenmesi yönünden kanaat vermekten uzak rapora dayanılarak hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonucu ulaşılabilmesi için Mahkemece mahallinde, yerel bilirkişiler ve tanıklarla 3 kişilik ziraatçı bilirkişi heyeti, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişinin katılımıyla keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın önceki niteliğinin ne olduğu, imar-ihyayı gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerdense imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, üzerinde ekonomik amacına uygun olarak sürdürülen zilyetlik bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında doğacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisleri bilirkişi heyetinden, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığının, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediğinin ve edilmişse imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığının belirlenmesine yönelik somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve bu rapora taşınmazın değişik yönlerinden çekilmiş taşınmazın sınırlarının boyalı kalemle kabaca işaretlendiği fotoğraflarının eklenmesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak, hava fotoğraflarının çekildiği tarihlerde çekişmeli taşınmazın niteliğinin ne olduğunun, imar- ihya gerektiren yerlerden olup olmadığının, böyle yerlerden ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığının ve taşınmaz üzerinde ekonomik amacına uygun olarak sürdürülen zilyetliğin bulunup bulunmadığının belirlenmesine çalışılmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan veren ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve fen bilirkişisi tarafından hazırlanan kroki rapor eki ile birlikte tapu müdürlüğüne gönderilerek, tescili istenen alanın paftada hangi noktaya isabet ettiği ve o yerde daha evvel tescili istenmiş alanlarla çakışıp çakışmadığı kesin olarak belirlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.