Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3483
Karar No: 2022/7005
Karar Tarihi: 14.09.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3483 Esas 2022/7005 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Kadastro Mahkemesinde görülen bir davada, önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuştu. Bozma ilamında, tapu ve vergi kayıtlarının getirtilip yöntemince uygulanmadığı, gerçek hak sahiplerinin araştırılması gerektiği ve her parselin durumunun ayrı ayrı tartışılarak zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiği belirtilmişti. Yeniden yapılan yargılamada, dava kısmen kabul edildi ve taşınmazlar belirli mirasçılara tescil edildi. Ancak, bir taşınmazdaki miras payının yanlış belirlendiği ve hükümde düzeltme gerektiği belirtilerek hüküm bozuldu.
Kanun Maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2 maddesi, 14. maddesi, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi, HUMK'un 440/I maddesi.
8. Hukuk Dairesi         2021/3483 E.  ,  2022/7005 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün müdahil/davalı ... ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; "Mahkemece tarafların dayanağını oluşturan tapu ve vergi kayıtlarının getirtilip yöntemince uygulanmadığı vurgulanmış; ayrıca -dava hukuk mahkemesinden aktarıldığına göre kadastro hakiminin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2 maddesi uyarınca gerçek hak sahiplerini araştırmakla yükümlü olduğu ve ...'nin bazı mirasçıların paylarını satın aldığını belirtilerek- senetlerin mahalline uygulanması, bildirilecek tanıkların usulen dinlenmesi, Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca araştırma ve inceleme yapılması, kararda her parselin durumunun ayrı ayrı tartışılarak zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı ...'ın davasının kısmen kabulüne, müdahil ...'nin davasının reddine, müdahil ...'nin davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 301, 394, 814, 867, 1077, 1296, 1592, 1597, 1850, 1961, 2050, 2468, 2627, 2634, 2751 parsel sayılı taşınmazların Şükrü (T.C: ...) mirasçıları adına; 1257 ve 1259 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına; 1287 parsel sayılı taşınmazın ... (T.C: ...) mirasçıları adına; 2753 parsel sayılı taşınmazın ... (T.C: ...) mirasçıları adına; 517 parsel sayılı taşınmazın 04.04.1990 tarihli bilirkişi raporunda ve krokisinde A harfi ile gösterilen 4700 metrekarelik kısmının ifraz edilerek aynı adada ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle ... (T.C: ...) mirasçıları adına, B harfi ile gösterilen 7300 metrekarelik kısmının aynı parsel numarası ile Şükrü (T.C: ...) mirasçıları adına tapuya tescillerine, malik hanelerinin bu şekilde doldurulmasına karar verilmiş; hüküm, müdahil/davalı ... ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Dava konusu 1257, 1259, 1287 ve 2753 parsel sayılı taşınmazlar yönünden; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre müdahil/davalı ... ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
    2. Dava konusu 301, 394, 517, 814, 867, 1077, 1296, 1592, 1597, 1850, 1961, 2050, 2468, 2627, 2634 ve 2751 parsel sayılı taşınmazlar yönünden; davalı Hazine vekilinin tüm, müdahil/davalı ...’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    Mahkemece, dava konusu 517 parsel sayılı taşınmazın hükme esas bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümü ile diğer taşınmazların kök muris Şükrü’den intikal ettiği ve taksim edilmediği, mirasçılardan Fatma ve Esme'nin haklarını kardeşleri Hamdi’ye devrettiklerine ilişkin beyanlarının tutarsız olduğu, ...’nin kardeşlerinden paylarını devraldığına ilişkin iddiasını ispatlayacak delil sunamadığı gerekçesiyle taşınmazların tüm Şükrü mirasçıları adına tesciline karar verilmiş ise de verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Mahkemenin 05.04.1990 tarihli önceki kararında çekişmeli taşınmazların muris Şükrü’den intikal ettiği ve mirasçılardan ...’ın payını, kardeşi Hamdi’ye devrettiği kabul edilmek suretiyle karar verilmiş; bu karar usulüne uygun şekilde ...’a tebliğ edilmiş ve kendisi tarafından temyiz edilmemiştir. Dolayısıyla çekişmeli taşınmazlarda Esme’nin payının davalı ...’in murisi Hamdi’ye devredildiği yönünde Hamdi mirasçıları lehine usuli müktesep hak doğmuştur.
    Öte yandan; dosya içerisinde, mirasçılardan Fatma’nın, babası Şükrü’den intikal eden tüm taşınmazlardaki hissesini kardeşi Hamdi’ye satıp devrettiğine dair 21.01.1979 tarihli geçerli olduğu anlaşılan senet aslı yer almaktadır.
    Hal böyle olunca; mirasçılar arasında pay devrinin mümkün olduğu da göz önüne alınarak Şükrü mirasçılarından Esme ve Fatma’nın miras payının Hamdi mirasçılarına verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup bu nedenle hükmün bozulması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle dava konusu 1257, 1259, 1287 ve 2753 parsel sayılı taşınmazlar yönünden müdahil/davalı ... ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle dava konusu 301, 394, 517, 814, 867, 1077, 1296, 1592, 1597, 1850, 1961, 2050, 2468, 2627, 2634 ve 2751 sayılı taşınmazlar yönünden müdahil/davalı ...’nin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden müdahil/davalı ...'ye iadesine, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi