20. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/14683 Karar No: 2012/2806
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/14683 Esas 2012/2806 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kadastro çalışmalarında tespit edilen taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia ederek, tespitin iptali ve kendi adına tescil edilmesini istedi. Mahkeme, husumet yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Ancak davacının açıklamasında kullanıcı olarak belirtilen kişinin yanı sıra tespit maliki olan Hazineye de yöneltilmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme taraf teşkilinin bulunup bulunmadığını resen gözetmeli ve davanın usulüne uygun şekilde Hazineye de yönlendirilmesi gerektiği sonucuna vardı. Yasanın 5831 sayılı 8. maddesi ile 3402 sayılı yasaya eklenen Ek - 4. madde gereğince yapılan kadastro çalışmalarında, taşınmazların saptanması, özellikleri belirlenerek sicillerinin düzenlenmesi ve bu eylemler sonucunda yapılan tescillerin tapu sicillerine işlenmesi gerekmektedir.
20. Hukuk Dairesi 2011/14683 E. , 2012/2806 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek - 4. madde gereğince yapılan kadastro çalışmalarında, ... köyü 102 ada 1 nolu, 1491,64 m2 yüzölçümlü parsel Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılarak, tutanağının beyanlar hanesine kullanıcısının, ... olduğu yazılmıştır. Davacı ..., tespite konu yapılan parselin malikinin kendisi olduğunu iddia ederek, davalı adına yapılan tespitin iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın dava konusu taşınmazın mülkiyetine yönelik olduğu ve tespit malikinin Hazine olduğundan husumetin Hazineye yöneltilmesi gerekirken yanlış hasma açıldığı gerekçe gösterilerek, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tutanağın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile kendi adına şerh verilmesine ilişkindir Kural olarak; kadastro davaları, lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, tutanağın beyanlar hanesindeki kullanım durumunun düzeltilmesi talebi ile açılan kullanım kadastrosu tespitine itiraz davası niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin tutanakta kullanıcı olarak belirtilen kişi yanında tespit maliki olan Hazineye de yöneltilmesi zorunludur. Ancak; davacı, dava dilekçesinde yalnızca beyanlar hanesindeki kullanıcı gerçek kişiyi taraf göstererek dava açmıştır. Davada taraf teşkilinin bulunup bulunmadığı mahkemece resen gözetilmeli ve davanın usulünce Hazineye de yönlendirilmesi için davacı yana olanak sağlanması gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır Kabule göre de; kadastro mahkemesinin görevi, dava konusu taşınmaz hakkında sicil oluşturmak olduğu halde, mahkemece bu husus gözardı edilerek itiraz konusu taşınmaz hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması da usul ve yasaya uygun görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 28/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.