7. Ceza Dairesi 2019/4444 E. , 2021/11252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Sanıklar ... ve ... haklarında beraat; sanık ... hakkında hükümlülük, mesadere, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına,
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan ... İdaresi vekilinin temyiz isteminin suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesi kararı ile sanıklar ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümleri ile sınırlı olduğu gözetilerek katılan vekilinin bu yöndeki temyizi ile sanık ..."ın temyiz istemine hasren yapılan incelemede;
I-Katılan ... İdaresi vekilinin ve sanık ..."ın suçta kullanılan nakil vasıtası hakkında kurulan iade kararına ilişkin temyiz incelemesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre, katılan ... İdaresi vekili ile sanık ..."ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün araç müsaderesiyle ilgili kısmının ONANMASINA,
II-Katılan ... İdaresi vekilinin sanıklar ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre, katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
III-Sanık ..."ın hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe hükümler içeren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde öngörülen ceza hükmü uygulandığı halde 6545 sayılı yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinin uygulandığının belirtilmesi suretiyle hükümde karışıklığa neden olunması,
3-Suç tarihinde yürürlükte bulunan 645 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde düzenlenen suçun üst sınırının iki yılın altında olduğu gözetilerek; 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Yasanın 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Yasanın 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi"nin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’nda yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olmakla birlikte, iptal kararının sonuçları itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nun 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “basit yargılama usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-TCK"nun 52/4. maddesi gereğince taksitlerden birisinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceğine ve ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilebileceğine dair ihtarın yapılmaması,
5-Suça konu kaçak eşyaların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaleti ile TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde TCK"nun 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekili ile sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.