10. Hukuk Dairesi 2014/14391 E. , 2015/11609 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Asıl dava; yersiz ödenen aylıkların istirdadı istemine, karşı dava ise; 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma işleminin geçerli olduğunun ve ödenmeyen yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, asıl dava yönünden davanın reddine, karşı dava yönünden davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Asıl davanın davalısının, karşı davanın davacısının, 29.12.2008 tarihindeki talebi ve daha sonra ibraz ettiği 10.01.2010 tarihli ... davalının/davacının ibraz ettiği belgelere göre, 20.06.1973 – 02.08.1987 tarihleri arasında ...’da çalıştığını belirten yazı ile borçlanma talebinde bulunduğu; Kurum tarafından davalının/davacının... ülkesindeki yurtdışı hizmeti olarak 20.03.1973 ila 21.06.1983 tarihleri arasında 3.602 günlük süre 3201 sayılı Kanuna göre borçlanma miktarını hesapladığı, borçlanma miktarının tamamını 22.01.2009 tarihinde ödendiği, 18.01.2010 tarihli yaşlılık aylığı tahsis talebine istinaden; 01.02.2010 tarihinden itibaren 3.602 gün 3201 sayılı Yasa kapsamında yurtdışı borçlanması gün sayısı ve 52 gün 506 sayılı Kanuna (5510 sayılı Kanunun 4/1-a) maddesi kapsamındaki prim ödeme gün sayısı gözetilerek yaşlılık aylığı bağlandığı, Kurum tarafından davalının/davacının...’dan almış olduğu hizmet belgelerinin, sahte olduğu tespit edildiğinden bahisle, yaşlılık aylığının kesilmesi üzerine, eldeki asıl davada Kurum, asıl davanın davalısı, karşı davanın davacısından, 25.02.2010 – 25.10.2012 tarihleri arasında ödenen yaşlılık aylıklarının yersiz olduğundan bahisle istirdadını talep etmiş, karşı davada ise, karşı davanın davacısı, asıl davanın davalısı, 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma işleminin geçerli olduğunun ve Ödenmeyen yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitini
./..
istemiştir. ...Başsavcılığının yazısına göre, sahtecilik iddiası ile ilgili 2010/3915 soruşturma sayılı dosyasında davalının/davacının şüpheliler arasında olduğu bildirilmiştir. Mahkemece, asıl dava yönünden davanın reddine, karşı dava yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece, ...tarafından onaylanan çalışma belgesine dayanak bilgilerin davacı tarafından sunulduğu, 11.01.2010 tarihinde düzenlenen belgenin sahte olmadığının... belirtilmesine rağmen gerek dosya içerisindeki ... diğer yazışmaları gerek ise soruşturma esnasında anılan yurtdışı hizmet belgesindeki imzanın ataşe ...’in mukayese imzaları ile karşılaştırılmasında sahte olduğuna dair ... ve sahtecilik uzmanı bilirkişiden alınan rapor ile arasındaki çelişki giderilmediği dikkate alınmadan, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Mahkemece,... Başsavcılığının 2010/3915 soruşturma numaralı dosyası incelenip değerlendirilmeli, davacının ...’daki çalışmasının neye dayalı olduğu üzerinde de durularak, emniyet vs. kayıtları ile...a giriş-çıkışının bulunup-bulunmadığı araştırılmalı; Yine, Türk Büyükelçiliği tarafından onaylanan çalışma belgesine dayanak bilgilerin davacı tarafından sunulduğu gözetilerek, davacının...’daki çalışması mümkün ise...’daki resmi kurumlardan vs. sorularak belirlenmelidir.
Kabule göre ise; karşı davada ödenmeyen yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile ödenmesi gerektiğinin tespitine ilişkin istem olmasına rağmen, ödenmeyen yaşlılık aylıklarının ödenmesi gerektiğinin tespitine yönelik hüküm kurulmasına rağmen, yasal faiz yönünden olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, tarafların vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının..."a iadesine, 11.06.2015 günü oybirliği ile karar verildi.