10. Hukuk Dairesi 2015/13032 E. , 2015/11607 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, Alman Rant Sigortası"na giriş tarihi olan 02.05.1980 tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğinin tespitini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, ilâmında belirtilen gerekçe ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Somut olayda; davac...sigortasına giriş tarihi olan 02.05.1980 tarihini Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitini istemiş, mahkemece istem gibi davanın kabulüne dair hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce Almanya ülkesindeki prim iadesi bulunup bulunmadığı araştırılması ve sonucuna göre 6552 sayılı Yasa kapsamında Kurum tarafından çıkartılan 29.09.2014 tarih ve 2014/27 sayılı Genelgede gözetilerek, davacıya anılan Genelge kapsamında Kuruma başvurması için süre verilerek uyuşmazlığın devam edip etmediğinin belirlendikten sonra, sonucuna göre karar verilmesi yönünde hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece, bozma ilamına uyulmuş, mahkemece, E-SGM’den çıkartılan hizmet bilgisindeki Kurum tarafından kabul edilen 15.09.1977 – 15.09.1984 tarihleri arası yurtdışı borçlanılan dönem esas alınarak Kurumun ilk işe giriş tarihi olarak kabul ettiği dönemin istem tarihinden daha önceki bir tarih olan 15.09.1977 tarihi olduğundan bahisle davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.
Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk
./..
Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki KURU, Usulî Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak), ...
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, Mahkemece bozma kararına uyulmasına karar verilmesine rağmen, bozma ilamı gereği yerine getirilmemiştir.
Yapılacak iş; davacının ...primlerinin iadesi olup olmadığı araştırılıp, davacının... hizmetlerinin tasfiyesinin tespit edilmesi halinde, tespit edilen hizmetlerin sigortalılık başlangıcına esas alınamayacağı dikkate alınmalı; öte yandan 6552 sayılı Kanun kapsamında Kurum tarafından çıkartılan 29.09.2014 tarih ve 2014/27 sayılı Genelge uyarınca davacı tarafa Kuruma başvurması için süre verilmeli, uyuşmazlığın devam edip etmediği tespit edilip, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Anılan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.