(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2011/17704 E. , 2012/1538 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile yapılan sözleşme kapsamında konut kredisi kullandığını, kendisinden dosya masrafı olarak 1.050 TL kesinti yapıldığını, daha sonra kredinin yeniden yapılandırılması için başvurduğunda, gerçekleştirilen yapılandırma sırasında da 900 TL dosya masrafı olarak kendisi ile müzakere edilmeden kesinti yapıldığını belirterek; yapılan haksız kesintilerin yasal faizi ile iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı,davacının iki ayrı kredi kullandığını,ilk kredi nedeniyle 884 TL,ikinci kredi nedeniyle 1.131 TL kesinti yapıldığını, ilk kredinin erken kapatılması nedeniyle 98,86 TL"nin davacıya iade edildiğini, kesinti işlemini kabul eden kişiler ile sözleşme yapıldığını,dolayısıyla bu konunun davacı ile müzakere edildiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı banka tarafından komisyon ve masraf kesintisi adı altında tahsilat yapılmasının hukuka aykırı olduğunu ve müzakere edilmeden yapıldığını ileri sürerek 1.950-TL’nin tahsiline karar verilmesi talebi ile dava açmıştır. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmede müşterinin ödeyeceği toplam borç miktarının belirtilmiş olduğu,dosya masrafı adı altında tüketiciden bir bedel alınmasına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı ve kesintinin yasal olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 Sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile sözleşmelerdeki haksız şart düzenlenmiş ve "Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa bunu ispat yükü ona aittir. 6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10, 10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir ... " hükmü, yine 4077 Sayılı Kanunun değişik 6 ve 31 maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde "satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır" hükmü getirilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 03.01.2008 tarihli sözleşme öncesi bilgi formunun masraf ve diğer giderler başlıklı 8. maddesinde yapılacak kesintilere ilişkin düzenlemelere yer verilmiş, benzer hükmün akdedilen konut finansman sözleşmelerinin 6.maddesinde de bulunduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, davalı banka sadece kredinin geri verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciler isteyebilir. Kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya aittir. Aksi halde, masraf ve diğer giderler başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hüküm yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart niteliğinde olur. Hal böyle olunca, davalı bankadan bu yönde delilleri sorulup alındıktan sonra, konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan kredinin kullanılması için zorunlu masrafların neler olduğunun ve miktarının tesbiti bakımından rapor alınması ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, değinilen bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 30.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.