Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/14684 Esas 2012/2802 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/14684
Karar No: 2012/2802

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/14684 Esas 2012/2802 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/14684 E.  ,  2012/2802 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    3402 sayılı Yasanın (5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen) ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında, ... köyü 119 ada 1 ve 119 ada 4 parsel sayılı, sırasıyla 818,42 m2 ve 1610,92 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığından, tutanakların beyanlar hanesine kullanıcısının ... olduğu şerhi de verilerek Hazine adına tespitleri yapılmıştır. Davacı ..., tespite konu yapılan 1 nolu parselin 10 dönüm, 4 nolu parselin ise 13 dönüm olarak tespit edilmesi gerekirken eksik tespit edildiğini, tespite konu yapılmayan bölümlerin de kendisi tarafından kullanıldığını iddia ederek çekişmeli parsellerin tespite konu yapılmayan bölümlerinin Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılarak kullanıcısının kendisi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, idari işlem niteliğindeki yüzölçümü ile ilgili ihtilafların kadastro müdürlüğüne müracaatla giderilmesi gerektiği, müdürlükçe talebin yazılı olarak reddi halinde idare mahkemelerine müracaat yolunun açık olduğu, kadastro mahkemelerinin bu davaya bakmakta görevinin bulunmadığı gerekçe gösterilerek, hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tutanağın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile kendi adına şerh verilmesine ilişkindir
    Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tespite karar verilen gerçek veya tüzelkişilere karşı açılır. Dava, kullanım kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin tutanakta kullanıcı olarak belirtilen kişi yanında tespit maliki olan Hazineye de yöneltilmesi zorunludur. Ancak; davacı, dava dilekçesinde kadastro müdürlüğünü taraf göstererek dava açmış, eksikliğin hangi parsellerde kaldığını da belirtmemiştir. Davada taraf teşkili davanın görülebilme şartı olup, mahkemece re"sen gözetilmelidir. Davanın niteliğine göre uyuşmazlığın 3402 sayılı Yasanın 41. madde ile ilgisi bulunmamaktadır. O halde, mahkemece yeniden keşif yapılarak dava konusu taşınmazlar belirlenip Hazine ve varsa zilyetleri ve tespit malikleri davadan haberdar edilmek suretiyle taraf teşkili sağlanıp gösterecekleri deliller toplanıp oluşacak sonuç çerçevesinde işin esası hakkında karar verilmesi gerekir.
    Kabule göre de, kadastro mahkemesinin görevi dava konusu taşınmaz hakkında sicil oluşturmak olduğu halde, mahkemece bu husus gözardı edilerek, tutanakları davalı olarak gönderilen 119 ada 1 ve 4 nolu parseller hakkında sicil oluşturulmamış olması da doğru değildir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 28/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.