
Esas No: 2021/12403
Karar No: 2022/7090
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/12403 Esas 2022/7090 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, Bingöl İli Merkez Köyü 109 ada 76 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine itiraz davasında, davalıların lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiştir. Ancak yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamıştır. Çekişmeli taşınmazın orman sayılıp sayılmadığı, davalıların iktisaba elverişli zilyetliğinin denetlenmesi konularında eksik araştırma yapılması sebebiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kabule göre; davaya konu taşınmazın miktar hanesi boş olduğundan, taşınmaz bilgilerine yer verilmediğinden mahkeme kararı infaza elverişli değildir. Kanun maddeleri ise şöyle: 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 tarihli ve 31/13 Esas, Karar, 14.03.1989 tarihli ve 35/13 Esas, Karar, 13.06.1989 tarihli ve 7/25 Esas, Karar sayılı kararları, ve 5304 sayılı Kanun'un 14. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Bingöl İli Merkez ... Köyü 109 ada 76 parsel sayılı taşınmaz, yüzölçümü hanesi boş bırakılmak suretiyle, 2006 yılında ½ paylarla ... ve ... ... adlarına tarla vasfı ile tespit edilmiştir.
Davacı Hazine vekili, davalılar lehine yirmi yıllık zilyetlik koşulunun gerçekleşmediğini açıklayarak, dava konusu taşınmazın tespitinin iptali ile Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sonunda mahkemece; davalılar lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalı gerçek kişiler yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmişse de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre yapılmış olup, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı eski tarihli resmi belgeler üzerinde yapılacak inceleme ile belirlenecektir. Ne var ki, hükme esas alınan ormancı bilirkişi raporunda 1984 yılına ait ... fotoğrafının incelendiği belirtilmiş ancak ... fotoğrafı rapora eklenmemiş, başkaca eski tarihli ... fotoğrafı incelemesi de yapılmamıştır. Bundan ayrı, davalıların iktisaba elverişli zilyetliğinin denetlenmesi açısından kadastro tespitinden geriye doğru 15- 20- 25 yıl öncesine ait ... fotoğrafları üzerinde de inceleme yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle yöreye ait en eski tarihli ve kadastro tespit tarihinden geriye doğru 15- 20- 25 yıl öncesine ait memleket haritaları ve ... fotoğrafları ve varsa amenajman planı, taşınmazın bulunduğu yeri gösteren kadastro paftası ile taşınmaza komşu bulunan parsellerin kayıtları ve mevcut ise dayanakları ilgili yerlerden getirtilmeli; bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşturulacak bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, söz konusu kayıt ve belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; taşınmazın 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanun'un 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 tarihli ve 31/13 Esas, Karar, 14.03.1989 tarihli ve 35/13 Esas, Karar ve 13.06.1989 tarihli ve 7/25 Esas, Karar sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanun'un 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp, orijinal-renkli (renkli fotokopi) ... fotoğrafları ve memleket haritalarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de ... fotoğrafları ve memleket haritaları ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve ... fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; ... fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli; taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazların imar-ihyaya konu olup olmadığı, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığı konusunda rapor alınmalı ve ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişiden, taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Kabule göre ise; Mahkemece her ne kadar taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş ise de, davaya konu taşınmazın miktar hanesi boş olduğundan, taşınmaz bilgilerine yer verilmek suretiyle hüküm kurulmadığından mahkeme kararı infaza elverişli değildir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
15.9.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.