21. Hukuk Dairesi 2011/6451 E. , 2013/410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/12/2003-30/09/2005 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 26.02.2002–30.09.2005 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının hizmet tespitine yönelik talebinin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı, uğramadığı takdirde davacının çalışmalarının yöntemince kanıtlanıp kanıtlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının dava konusu edilen dönemde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına giren çalışmasının olmadığı anlaşılmakta ise de davacının çalıştığını ileri sürdüğü dönemin 26.02.2002-30.09.2005 olduğu dikkate alındığında 5 yıllık hak düşürücü sürenin hizmetinin geçtiği yılın sonu olan 31.12.2005 tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı açıktır. Bu durumda davanın açıldığı tarih olan 07.07.2010 tarihinde henüz hak düşürücü sürenin geçmediği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle işin esasına girilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Öte yandan, çalışma olgusunun sağlıklı bir şekilde araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davacının özlük dosyasını ve tespite konu döneme ait aylık ücret tediye bordrolarını, sigortalı ve işyeri sicil dosyalarını, dönem bordrolarını getirtmek, işyerinin Yasa kapsamına alınma tarihi ile tespiti istenen dönem içerisinde Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan bir denetim olup olmadığını sormak, davalı işyerinin dava konusu dönemde faal olup olmadığının belirlenmesi amacıyla vergi kayıtlarını getirtmek, öncelikle dava konusu dönemi kapsar biçimde bordro tanıklarını dinlemek, gerek görüldüğü takdirde Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak, dinlenen bordro ve komşu işyeri tanıklarının çalışma süresini tereddütsüz belirlemek amacıyla gerek görüldüğü takdirde hizmet döküm cetvellerini getirtmek, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre davacının çalışma olgusunu yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirleyerek karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 16/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.