Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14492
Karar No: 2015/11590
Karar Tarihi: 11.06.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/14492 Esas 2015/11590 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/14492 E.  ,  2015/11590 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi
    Dava, davacının davalı işveren yanındaki çalışmalarında itibari hizmet / fiili hizmet süresi zammından faydalanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir..

    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Somut olayda; davacı, davalı işveren nezdinde lig Tv’de spor kameramanı ve muhabir olarak 01.02.2003 – 27.10.2010 tarihleri arasında 5953 sayılı Basın İş Kanuna tabi çalışmasını ve anılan tarihlerdeki çalışmalarında itibari hizmet süresinden / fiili hizmet süresi zammından faydalanması gerektiğinin tespitini istemiş, davacı vekilinin 01.03.2012 tarihli dilekçesi ile istem daraltılmış, dava 01.02.2003 – 27.10.2010 tarihleri arasında 5953 sayılı Basın İş Kanuna tabi çalışmalarında itibari hizmet süresi / fiili hizmet süresi zammı süresinden faydalanması gerektiğinin tespitini istemiş, mahkemece, davacının davalı işveren şirket işyerinde 01.10.2004 – 27.10.2010 tarihleri arasında 5953 sayılı Basın İş Kanuna tabi olarak çalıştığının , itibari hizmet gün sayısının 548 gün olduğunun tespitine, primlerin işveren şirket tarafından davalı kuruma ödenmesi, itibari hizmet gün sayısının diğer sigortalı hizmetleri ile birleştirilmesine yönelik daraltılan talep doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. 29.01.2004 tarihiden itibaren 01.10.1993 – 08.07.2012 tarihleri arasındaki mekanik bakım ve onarım teknisyeni olarak çalışmalarında 506 sayılı Kanunun Ek5/2 kapsamında çalışmalarının tespitini istemiş, mahkemece, davacının 01.10.1993 – 08.03.2012 tarihleri arasındaki hizmetinin 506 sayılı Kanunun Ek5/2 maddesi kapsamında hizmet gerektirir çalışmalar olduğunun tespitine dair hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    1-Davanın yasal dayanağı, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı ... ve ... Kanunu"nun 4-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu ancak, geçiş hükümlerini içeren aynı Yasa"nın geçici 7. maddesi hükmünde "Bu Yasanın yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Yasalar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Yasa"nın geçici 20"nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Yasa hükümlerine göre değerlendirilirler" hükmü ve genel olarak Yasaların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında, 506 sayılı Kanunun Ek 5. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 40. maddesi ve 5953 sayılı Kanundur.
    506 sayılı Kanunun Ek 5. maddesinde, 212 sayılı Kanunla değiştirilen 5953 sayılı basın mesleğinde çalışanlarla çalıştıranlar arasındaki münasebetleri düzenleyen kanun kapsamına tabi olarak çalışan sigortalıların 5953 sayılı Kanunu değiştiren 212 sayılı Kanunun birinci maddesi kapsamına giren işyerlerinde geçen çalışmalarının ve basın kartı yönetmeliğine göre basın kartına sahip olmak suretiyle gazetecilik yaparken, kamu kurumlarına giren ve bu kurumlarda meslekleriyle ilgili görevlerde istihdam edilen sigortalıların basın müşavirliklerinde geçen çalışmalarının itibari hizmeti gerektiren çalışmalar olduğu belirtilmiş, öngörülen istisnaları dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 40. maddesine 19.01.2013 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6385 sayılı Kanunun 15. maddesi ile eklenen düzenleme ile de, basın ve gazetecilik mesleğinde Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle fiilen çalışanların ve Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle; ... Kurumunda haber hizmetinde fiilen çalışanların bu çalışma sürelerinin fiili hizmet süresi zammının hesabında gözetileceği hüküm altına alınmış, 21. maddede de, anılan düzenlemenin 2008 yılı Ekim ayı başından itibaren geçerli olacağı belirtilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı şirket işyerinden hizmet bildirimi yapılan, 01.02.2003 – 30.09.2008 tarihleri arasında davacının yaptığı işin fikir ve sanat işi kapsamında bulunup bulunmadığı ve bu hali ile 5953 sayılı Kanun kapsamına girip girmediği, 01.10.2008-27.10.2010 tarihleri arasındaki çalışmaların da basın ve gazetecilik mesleğinde Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle fiilen geçip geçmediği noktasında toplanmaktadır.
    ...Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında 5953 sayılı Kanunun 1’inci maddesinde, bu Kanun hükümlerinin Türkiye"de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunundaki "işçi" tarifi kapsamı dışında kalan kimselerle bunların işverenleri hakkında uygulanacağı, bu Kanunun kapsamına giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci deneceği belirtilmiştir.
    Görüldüğü üzere anılan Kanunun uygulanabilmesi için öncelikle maddede yer alan işyerlerinden biri olmalı, aynı zamanda işyerinde fikir ve sanat işinde çalışılmış bulunulmalıdır. Fiilen yapılan işin de bu konuda dikkate alınması gerekir. Hal böyle olunca, Mahkemece, davacının dava edilen tarihlerdeki çalışmasının yukarıda belirtilen 5953 sayılı Kanun"un 1. maddesinde belirtilen kapsamda olup olmadığı, o tarihlerde davacının yaptığı iş ile ilgili olarak sarı basın kartının bulunup bulunmadığı da araştırılarak, davalı işveren tarafından Kuruma verilen ihtilaf konusu döneme ait dönem bordroları celp edilerek, resen belirlenecek davacı ile birlikte ihtilaf konusu dönemde çalışan kişilerin tanık sıfatı ile bilgilerine başvurularak, ihtilaf konusu dönemde yaptığı işin niteliği tereddütsüz olarak belirlenmeli, gerektiğinde yapılan işin 5953 sayılı Kanun kapsamında fikir ve sanat işi niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi için iletişim fakültelerinde görevli bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden rapor alınmalı, 01.10.2008 tarihi sonrasındaki dönem için, davacının basın ve gazetecilik mesleğinde Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle fiilen çalışıp çalışmadığı araştırılarak varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    2-6100 sayılı HMK"nun "yargılama giderlerinin kapsamı" başlığını taşıyan 323. maddesinde yargılama giderlerinin hangi kalemleri kapsadığı tek tek sayılmış, "yargılama giderlerinden sorumluluk" başlığını taşıyan 326. maddede "kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği," "yargılama giderlerine hükmedilmesi" başlığını taşıyan 332. maddesinde ise "yargılama
    giderlerine, mahkemece resen hükmedileceği, yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümün hüküm altında gösterileceği," hüküm altına alınmıştır. Dava dilekçesindeki talebe göre, hüküm altına alınmayan süre yönünden davanın kısmen reddine karar verilmiş iken davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması ve yargılama giderlerinde kabul/red oranına göre paylaştırılmamış olması isabetsizdir.
    3-Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinin (2). fıkrasında "hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüş olup, mahkemece, kabule konu olunan 30.09.2008 tarihinden önceki çalışmalar yönünden davanın yasal dayanağının 506 sayılı Yasanın F.k 5. Maddesi olduğu anılan maddenin 3. fıkrasının "... Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0.25) formülü uygulanır." hükmü gereği, hüküm kurulması gerekmekte olduğu, yine Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 16.05.2000 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanan 18.02.2000 gün ve 1997/1 Esas - 2000/1 Karar sayılı kararında, anılan Kanunun Ek 5"inci maddesinde öngörülen itibari hizmet süresinin, salt sigortalılık süresine eklenmesi gerekeceği, ayrıca bu sürenin fiili prim ödeme gün sayısına eklenmesinin söz konusu olamayacağına ilişkin kararı dikkate alınmaksızın, mahkemece kabule konu olan 01.10.2008 tarihinden sonraki dönem yönünden ise davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 40. Maddesi olup, anılan madde uyarınca 360 günde ne kadar sürenin fiili hizmet süresi zammı olarak kabul edileceği, kabul edilecek fiili hizmet süresi zammının prim ödeme gün sayısına ilavesi gerektiği, ne kadarının yaş haddinden indirileceği, yaş haddinden indirim için anılan madde kapsamındaki iş ve işyerlerinde ne kadar çalışma şartı arandığının hükümde belirtilmesi gerektiği gözetilmeden, infazda tereddüt ve çelişkiye mahal verilecek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde.....’ye iadesine, 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi