5. Ceza Dairesi 2014/10358 E. , 2018/725 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli zimmet, icrai davranışla görevi kötüye kullanma, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında beraat,
2-Sanık ... hakkında basit zimmet suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan mahkumiyet, icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık ... hakkında zimmet suçundan CMK"nın 231. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından aynı Kanunun 264. maddesi de gözetilerek katılan ... vekilinin temyiz isteğinin itiraz mahiyetinde kabulü ile merciince değerlendirilip gerekli karar verilebileceği gözetilerek; incelemenin sanık ... müdafiin sadece kamu görevlisinin zincirleme biçimde resmi belgede sahteciliği suçundan verilen mahkumiyet hükmüne, katılan ... vekilinin ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı dışındaki tüm hükümlere yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
3628 sayılı Yasanın 17 ve 18. maddeleri uyarınca davanın zimmet suçu yönünden Mahkemece Hazineye ve İçişleri Bakanlığına ihbarı mümkün görülmüştür.
1-Sanık ... ve sanık ... hakkında zincirleme biçimde icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan yerilen beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Karabük Ağır Ceza Mahkemesince 15/02/2010 tarihli tensip zaptı ile sanıklar hakkında görevi kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasının ayrılarak 22/02/2010 tarihli görevsizlik kararı ile bu suç yönünden yargılamanın yapılması için dosyanın Yenice Asliye Ceza Mahkemesine gönderildiği ve bu mahkemenin 2010/42 Esas sırasına
kaydının yapıldığı anlaşılmakla, mahkemece anılan suç yönünden yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması suretiyle CMK 225. maddeye muhalefet edilmesi,
2-Zincirleme biçimde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan sanık ... hakkında beraat; sanık ... hakkında ise mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Kamu görevlisi olan sanıkların görevleri sırasında sahte belgeler düzenlediğinin iddia edilmesi karşısında, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca yetkili merciden soruşturma izni alındıktan sonra kamu davası açılması gerektiği ve bu hususun yargılama şartı olduğu gözetilmeden genel hükümlere göre açılan davaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet ve beraat kararları verilmesi,
3-Sanık ... hakkında zincirleme biçimde zimmet suçundan verilen beraat hükmünün temyiz incelemesinde;
a)Yenice İlçe Özel İdare müdür vekili olarak görev yapan sanık ..."ın köylerdeki iş yerlerini denetlemek için köylere gitmediği halde gitmiş gibi gerçeğe aykırı belge düzenleyerek haksız şekilde geçici görev yolluğu alarak 9.666 TL’yi zimmetine geçirdiği iddiasıyla ilgili olarak; hükme esas alınan 17/04/2012 tarihli bilirkişi raporunda mezkur iddianın kesin olarak ispatlanamadığı gerekçesiyle sanığın zimmet suçundan sorumlu tutulamayacağı belirtilmiş ve aynı gerekçeyle beraatine karar verilmiş ise de; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından öncelikle İl Özel İdaresi Disiplin Kurulunun 07/08/2009 tarih ve 2009/1 sayılı Kararı ve bu karara ek tüm evrakın onaylı bir örneğinin dosya arasına alınması, suç tarihinde muhasebe yetkilisi olan İsmail Aydın"ın ve disiplin soruşturması dosyasında ifade veren bilgi sahiplerinin tanık sıfatıyla dinlenilmesinden sonra hasıl olacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Sanık ..."ın münhasıran üzerine atılı zimmet eylemleri dışında ayrıca sanık ..."nın zimmet eylemlerine iştirak ettiği iddiasıyla ilgi olarak ise; Anayasanın 141/3, CMK"nın 34 ve 230. maddelerine göre Yargıtayın gerekçe üzerinde tutarlılık denetimini yapabilmesi için, kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların ve sabit görülen fiilin, iddianın, savunma ile tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak kurulacak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan kanaatin ortaya konulması gerekirken, anılan iştirak iddialarına ilişkin herhangi bir inceleme ve tespit içermeyen yetersiz bilirkişi raporu dayanak yapılarak, belirtilen iştirak iddialarına dair herhangi bir değerlendirmede bulunulmaksızın "sanığın mahkumiyetini gerektirecek, her türlü şüpheden uzak, yeterli, inandırıcı ve kesin delil elde edilemediğinden yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle" denilerek gerekçesiz şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.