10. Hukuk Dairesi 2014/5911 E. , 2015/11588 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, davacının davalı işverene ait işyerlerinde geçen çalışmaları kapsamında itibari hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun Ek 5. maddesinde, anılan Kanuna göre sigortalı sayılanların, aşağıda sayılan görevlerde geçen sigortalılık sürelerine, bu sürelerin her tam yılı için hizalarında gösterilen sürelerin sigortalılık süresi olarak ekleneceği belirtildikten sonra, maddenin II numaralı bendinde “Sigortalılar” başlığı altında “Basım ve gazetecilik işyerlerinden 1475 sayılı Kanun ve değişikliklerine göre çalışan sigortalılar.” sözcüklerine yer verilmiş, bu bende ilişkin “Hizmetin Geçtiği Yer” başlıklı kısımda ise “a) Solunum ve cilt yoluyla vücuda geçen gaz veya diğer zehirleyici maddelerle çalışan işyerleri, b) Fazla gürültü ve ihtizaz yapıcı makine ve aletlerle çalışarak iş yapılan işyerleri, c) Doğrudan doğruya yüksek hararete maruz bulunarak çalışılan işyerleri, d) Fazla ve devamlı adalî gayret sarf edilerek iş yapılan işyerleri, e) Tabii ışığın hiç olmadığı ve münhasıran suni ışık altında çalışılan işyerleri, f) Günlük mesainin yarıdan fazlası saat 20.00’den sonra çalışılarak yapılan işyerleri.” sıralaması yapılmıştır.
Maddede düzenlenen itibari hizmet süresi; fiziksel, ruhsal ve fizyolojik yönlerden insan sağlığını ve çalışma gücünü olumsuz yönde etkileyerek yaşam süresini kısaltan ağır ve yıpratıcı koşullar altında çeşitli tehlikelere açık olarak çalışanlar için getirilmiş, sosyal amaçlı, maddede belirtilen işyerleri ve işlerde çalışan sigortalıların sigortalılık sürelerine, prim ödeme gün sayılarının belli bir bölümünün eklenmesine olanak tanıyan bir uygulama olup, konu ile ilgili 2098 ve 3395 sayılı Kanunlardaki amaç, bu işlerde çalışanlara, anılan etkenler bakımından farklı ortamlarda çalışanlara göre özel bir koruma sağlamaktır. Bu maddeyle, ağır, riskli ve sağlığa zararlı işlerde çalışan kişilere itibari hizmet süresinden yararlanma olanağı tanınmasının amacı, bu işlerin fiziksel, ruhsal ve fizyolojik olarak insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen şartlar altında yapılıyor olmasıdır. İtibari hizmet süresinden yararlanacak olanlar belirlenirken, maddenin tanımından yola çıkılarak, işyerinin ve yapılan işin niteliğinin dikkate
alınması, maddede tanımlanan, ağır, riskli ve sağlığa zararlı işlerin, belirtilen işyerlerinde fiilen yapılması aranmakta, maddede yazılı fiziksel koşullarla birlikte iş kolu ve işyeri şartlarının da gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Başka bir anlatımla düzenleme, ancak, bentlerde sayılı ve sınırlı olarak öngörülen iş kolları, işyerleri, çalışma şartlarının gerçekleştiği durum ve sigortalılar için uygulama olanağına sahiptir.
Mahkemece, hükme alınan bilirkişi raporunda, davası reddedilen çalışanın dosyasında alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin, keşif tarihi itibariyle olduğu, davacının dava konusu olan dönemdeki çalışma şartlarına göre aynı çatı altındaki çalışmalarda baskı işlerinde kullanılan kimyasal ve solvent buharlarının 506 sayılı Ek 5. maddesin II – (a) bendindeki şartın gerçekleşmesine neden olduğundan bahisle itibari hizmet süresinden faydalanma şartlarının gerçekleştiğine yönelik kanaat bildirmiş ise de, davalı işyerindeki basım işinin niteliği, basımı yapılan malzemelerin kullanıldığı sektörler (gıda, temizlik, vs.), ile davacının, davalı işveren nezdindeki çalışma şekli ve çalıştığı şartlar hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilip, 506 sayılı Ek 5. maddsinin II- (a,b,c,d,e,f) alt bentlerindeki şartların davacı yönünden gerçekleşip gerçekleşmediği somut olarak ortaya koyulmayan bilirkişi raporu, karara dayanak kılınarak, mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 16.05.2000 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanan 18.02.2000 gün ve 1997/1 Esas - 2000/1 Karar sayılı kararında, anılan Kanunun Ek 5"inci maddesinde öngörülen itibari hizmet süresinin, salt sigortalılık süresine eklenmesi gerekeceği, ayrıca bu sürenin fiili prim ödeme gün sayısına eklenmesinin söz konusu olamayacağı açıklanmıştır. İnceleme konusu davada; anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı göz ardı edilerek, davacının yararlanması gereken itibari hizmet sürelerinin, sigortalılık süresine eklenmesi gereği hükümde belirtilmemiş, hizmetlerine eklenmesi gerektiği belirtilerek infazda tereddüt ve çelişki oluşturulmuştur.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."ye iadesine 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.