(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2011/11957 E. , 2012/1504 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumetten reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Ev hanımı olduğunu, davalının ise ... mali müşavirlik bürosunda mali müşavir olarak çalıştığını, davalının aynı zamanda müteahhitlik işi ile iştigal ettiğini, davalının yapacağı dubleks daire inşaatlarından projesinde gösterilen 10 no’lu dubleks daireyi satış sözleşmesi yaparak kendisine sattığını, sözleşme ile 80.200,00 TL belirlenen gayrimenkul bedelinin tamamını davalıya bizzat ödediğini, ancak davalının edimlerini yerine getirmeyerek taşınmazı teslim etmediğini, ödemiş olduğu bedelin davalıdan tahsilinin gerektiğini beyanla, peşinat olarak verdiği dairenin bugünkü rayiç değeri ile, bakiye peşin para olarak ödediği 40.200 TL nin denkleştirici adalet ilkesi gereğince davalıdan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL "sinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, açılan davayı kabul etmediklerini, davacı ile ilk sözleşmenin kendisi tarafından yapılmasından sonra 2.bir sözleşmenin yapıldığını, 2.sözleşmenin taraflarının dava dışı halen şirket müdürü olan Mahmut ... ve ... olduğunu, bu nedenle sözleşmenin yenilenmiş olduğunun kabulü gerektiğini bu nedenle artık kendisine husumet tevcih edilemeyeceğini, davanın sıfat yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın husumet yokluğu nedeni ile Reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
14822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında ilk sözleşmenin yapıldığı tarih olan 01.08.2004 tarihinde davalının, dava dışı ... İnşaat Orman Ürünleri Tekstil Turizm Gıda İth.İhr.San.Tic.Ltd.Şti. ortağı olup, şirket ortağı olarak ve şirket adına sözleşmeyi imzaladığının anlaşıldığı, hal böyle olunca davalının sözleşme tarihinde müteahhit sıfatına haiz olup, taraflar arasında 4077 sayılı yasada tanımlanan şekilde satış sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tüketici ile davalı arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan 18,40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 30.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.