Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/11417
Karar No: 2012/1503

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/11417 Esas 2012/1503 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2011/11417 E.  ,  2012/1503 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalmış olması nedeniyle esas hakkında karar oluşturulmasına yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R
    Davacı, davalının, kendisinin ve büyük hissedarı olduğu şirketler nezdinde hiç bir mal, hak ve alacağı bulunmadığına dair 03/04/2003 tarihli "Merkez Basın Yayın Filmcilik Programcılık ve Reklamcılık Organizasyon Sanayi ve Ticaret A.Ş." başlıklı beyannameye rağmen, hile ile elinde bulundurduğu veya sahte belge tanzimi suretiyle ihdas ettiği ve her halükarda hiç bir hukuki geçerliliği bulunmayan 12/06/2002 ve 08/08/2002 tarihli iki belgeyi çeşitli kurumlara ileterek sahibi bulunduğu şirketler aleyhine haksız olarak işlem ve tasarruflar gerçekleştirdiğini ve bu şekilde muaraza yarattığını belirterek, davalıya hiç bir borcu, edimi ve yükümlülüğü ve davalının nezdinde hiç bir mal, hak ve alacağı bulunmadığının ve belgelerin hükümsüzlüğün tespiti ile muarazanın men"ine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; davacının iddiasının açık olmadığını, Etibank A.Ş."ye el konulmasından önce Medya Grubu şirketlerinde ortağı olan davacı ...’in, TMSF ve diğer kurum ve kuruluşlara olan borçlarını tasfiye edebilmek için 12/06/2002 ve 08/08/2002 tarihli "İnanç Sözleşmelerini" tanzim ederek imza altına aldıklarını, her iki sözleşme ile temelde Merkez Grubu olarak adlandırılan kurulmuş ve / veya kurulacak şirketlerden ortak isimleri kim olarak gözükürse gözüksün Merkez Grubu şirketlerinin % 50"sinin davacı ..., % 50 "sinin de davalı ... "e ait olacağı ve olduğunu kabul ettiklerini, davacı ... ile arasında mevcut Olan İnanç Sözleşmelerine de aykırı davranıldığını, bunun üzerine tarafından 16/03/2007 tarihli dilekçe ile eki sözleşmeler ve sözleşmeler ile ilgili alınan bilirkişi raporlarının TMSF"ye sunulduğunu, sunulan dilekçe ve belgelerin TMSF tarafından detaylı bir şekilde incelenip davacı yana da diyecekleri sorulduktan sonra TMSF’nın 5414 sayılı yasa hükümleri çerçevesinde 01/04/2007 günü Medya Grubu (... Grubu) ve Merkez Grubu (... Grubu ) şirketlerinin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimlerini devraldığını, 12/06/2002 ve 08/08/2002 tarihli sözleşmelerin tarafların gerçek iradelerini yansıttığını, bunun aksinin yazılı belge ile ispatlamak zorunda olduğunu davacının yazılı belge sunmadığını, davacının anılan belgelerin sahte veya hile yoluyla elde edilen belgeler olduğu iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın konusuz kalmış olması nedeniyle; esas hakkında karar oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı eldeki dava ile davalının netice itibariyle hiç bir hukuki geçerliliği bulunmayan 12/06/2002 ve 08/08/2002 tarihli iki belgeyi çeşitli kurumlara ileterek sahibi bulunduğu şirketler aleyhine haksız olarak muaraza yarattığını belirterek, belgelerin hükümsüzlüğün tespiti ile muarazanın men"ine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise dava konusu 12/06/2002 ve 08/08/2002 tarihli sözleşmelerin tarafların gerçek iradelerini yansıttığını, bunun aksinin yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, TMSF ile ...Grubu şirketleri arasında yapılan 29/08/2007 tarihli anlaşma nedeniyle, taraflar arasındaki 12/06/2002 tarihli protokol ve 08/08/2002 tarihli sözleşmeden doğan muarazanın da ortadan kalktığı gerekçesiyle esas hakkında karar oluşturulmasına yer olmadığına, davanın açılmasına davacının neden olduğu gerekçesi ile de yargılama giderlerinin Davacı üzerinde bırakılmasına ve davalı yararına vekalet ücreti takdirine karar verilmiştir.
    Mahkemece verilen 07.07.2010 tarihli kararın gerekçe bölümünde; “TMSF tarafından yapılan 29/08/2007 tarihli protokol ile davaya konu olan 12/06/2002 tarihli protokol ve 08/08/2002 tarihli sözleşmenin de yer aldığı ve taraflarca bu iki belgenin geçerli olduğunun kabul edildiği” belirtilmiş ise de; incelenen 29.08.2007 tarihli sözleşmede ve ibra protokolünde davacının dava konusu protokoller ile ilgili haklarını saklı tutarak, davalının kendilerini ibra edeceği, ibra etmemesi halinde davaya devam edilebileceği hususunun hüküm altına alındığı, yine Mahkemece “davacının yargılamanın başındaki sahtelik iddialarını değiştirdiği, geçersiz kaldığını ileri sürdüğü” denilmiş ise de; dava dilekçesi içeriği nazara alındığında, davacının iddialarını yukarıda anlatıldığı şekilde terditli olarak ileri sürdüğü, sahtelik iddiasının değiştirilmesi niteliğinde bir iddianın genişletilmesinin mevcut olmadığı, mahkemece, “davacının davaya konu protokollerin ortadan kaldırıldığına dair kanıt sunulmadığı belirtilmiş ise de; davacı tarafından iddiasına delil olmak üzere 10.12.2002 tarihli ve 03.04.2003 tarihli Teslim ve İmha protokolü başlıklı protokoller ile aynı tarihli İbraname niteliğindeki protokollerin ve bu protokollere ilişkin Ceza dosyasının sunulmuş olduğu ve yine Mahkemece “ dava konusu protokoller üzerinde imza incelemesi için tarafların isticvap edildiği ancak davete icabet edilmediği için imza incelemesi yapılamadığı belirtilmiş ise de; davacının isticvap davetiyesinin tebliğinden sonra mazeret bildirdiği, mazeretinin mahkeme tarafından kabul edildiği, akabinde dosyanın karara çıktığı” anlaşılmış olup, yukarıda belirtildiği üzere mahkemenin gerekçeli kararında belirttiği hususlar dosya münderecatı ile örtüşmemektedir. Hal böyle olunca, mahkemece dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerin karardan çıkartılarak, davanın açılmasına kimin neden olduğu hususunda yeniden değerlendirme yapılarak hüküm tesisi gerekirken yazılı gerekçeler ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, BOZMA nedenidir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 30.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    .

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi