Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/13877
Karar No: 2012/2774

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/13877 Esas 2012/2774 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış ancak mahkemece, dava reddedilmiştir. Ancak, mahkemenin vekalet ücretine ilişkin kararı yanlış olduğundan düzeltilmiştir. Yargıtay ise, mahkemenin verdiği kararı bozmuş ve dava konusu taşınmazın orman niteliği taşıdığını belirtmiştir. 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca orman kadastro çalışmalarının yapıldığı, kadastro ekiplerince taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiği ve kamu malı niteliğini kazandığı belirtilmiştir. Bu nedenle, 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği, tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açabilecekleri belirtilmiştir. Kanuna göre orman bulunan alanlarda orman kadastro işlemlerinin yapılması, orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin dava açabilecekleri belirtilmiştir. Kanunun bu hükümleri gereği, davanın reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: 3402 sayılı Yasanın 4/3. maddesi, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 11/1. maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2011/13877 E.  ,  2012/2774 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve dahili davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/13071-16733 sayılı bozma kararında; “Mahkemece; bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 7305.35 m2"lik kısmın kültür arazisi olduğu ve davacı ... yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, incelenen dosya kapsamına, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir.
    10.10.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3402 sayılı Yasanın 4/3. maddesi; "Çalışma alanında orman bulunması ve 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti kadastro ekibi tarafından yapılır ve bu durum ekip tarafından iki ay önce orman genel müdürlüğüne bildirilir. Buna karşılık iki ay içinde kadastro komisyonlarınca orman sınırlarının belirlenmemesi halinde kadastro çalışma alanı sınırları kadastro ekiplerince belirlenir ve çalışmalar bu kanun hükümlerine göre yürütülür. Kadastro ekiplerince bu şekilde tespit ve ilan edilen yerlerde orman kadastro işlemleri de ikmal edilmiş sayılır. Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyulur." şeklinde iken 22.02.2005 gün 5304 sayılı Yasa ile sözü edilen üçüncü fıkra değiştirilmiş ve aynı maddeye 4, 5, 6., ıncı fıkralar eklenmiştir. Bu değişiklikte 3. fıkra "Çalışma alanında orman bulunması ve 6831 sayılı Orman Yasasına göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti kadastro ekibi tarafından yapılır. Ancak; bu çalışmalarda kadastro ekibine ... taşra teşkilatınca görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi veya ziraat mühendisinin bildirimden itibaren 7 gün içinde iştirak ettirilmesi zorunludur. Bu çalışmalara muhtar ve bilirkişilerin katılmaması halinde çalışmalar re’sen devam ettirilir." şeklini almış, eklenen 5. fıkra ise "Çalışma alanındaki ormanların bu ekipçe sınırlandırılma ve tespitleri yapılarak otuz günlük kısmi ilana alınır. Bu alanlarda orman kadastrosu yapılmış sayılır" şeklindedir.
    Yasanın getirdiği bu yeni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca orman kadastro çalışmalarının yapıldığı, kadastro ekiplerince dava konusu 103 ada 1 sayılı parselin orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiği ve kamu malı niteliğini kazandığı, 3402 sayılı Yasanın 16/D maddesi hükmünde "Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu Yasada hüküm bulunmayan hallerde, özel Yasaları hükümlerine tabi olduğu"nun belirtildiği, bu nedenle ormanlar hakkında özel Yasa olan 6831 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması
    gerektiği ve 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde de orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açabilecekleri hükmünün bulunduğu, bu ilkelerin H.G.K."nun 08.06.2005 gün 2005/20-327-377 sayılı ve 28.06.2006 gün 2006/20-467-494 sayılı kararlarında da aynen benimsendiği anlaşılmakla, davacı ...’in zilyetliğe dayanarak açtığı davanın reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve dahili davalı Hazine tarafından vekalet ücretine yönelik temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacının davası reddedildiğine göre, davalı vekilinin sarf ettiği emek ve mesai dikkate alınarak lehine avukatlık asgari ücret tarifesinde belirlenen esaslara göre vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesi yanlış ise de, bu husus hükmün bozulmasına ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hüküm fıkrasına, "Davalı Hazine vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisine karşılık Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 1100,00.-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazineye verilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle HYUY" nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 27/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi