12. Hukuk Dairesi 2020/8805 E. , 2021/3825 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu İstanbul Marmara Ege Akdeniz Karadeniz Bölgeleri ... Sanayicileri Derneği’nin, icra mahkemesine başvurusunda; genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde gönderilen ödeme emri tebligatının, tebliğ mazbatasındaki şerhin usulsüz olduğunu ve tebligata 10/06/2019 tarihinde muttali olunduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararına karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi"nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu derneğin tebligat adresinin, İstanbul İl dernekler müdürlüğü sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir.
Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği"nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Ancak, Kanunun 21/1.maddesine göre tebligat yapılması halinde, tebliğ memuru, tebliğ evrakını tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de, mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir.
Somut olayda borçlu İstanbul Marmara Ege Akdeniz Karadeniz Bölgeleri ... Sanayicileri Derneğinin ödeme emrini 7201 Sayılı TK"nın 21/1 maddesi gereğince "Tebligat adresine gidildi, muhatap tebliğ saatinde adreste olmadığından ve tebliğe haiz kimse bulunmadığından tevziat saatlerinde kapalı olması sebebiyle tebliğ zarfı mahalle muhtarına tebliğ edildi kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırıldı, durumdan komşusu haberdar edildi.Haber verilen kişi isim ve imzadan imtina etti." şerh ile tebliğ olunduğu, haber verilen komşu isminin bulunmadığı, bu hali ile tebligatın TK"nun 21/1. maddesine aykırı olduğu, her ne kadar tüzel kişi derneğin kapalı olması durumunda adreste bulunmama nedeninin araştırılması gerekmemekte ise de, komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, Dairemiz uygulamalarında TK.nun 21/1. maddesinin tüm koşullarının sıkı bir şekilde uygulanmayacağı belirtilmiş olmakla beraber bunun haber verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı, haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Buna göre şikayete konu tebligatta haber verilen komşunun ismi yazılmadığından bu hali ile tebliğ işleminin şeklen Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan TK"nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir.
O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK"nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca,İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nin 24/09/2020 tarih ve 2020/841 E. - 2020/1593K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, İstanbul Anadolu 6. İcra Hukuk Mahkemesi "nin 2019/363 Esas, 2020/66 karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 31/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi