23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7754 Karar No: 2020/1254 Karar Tarihi: 24.02.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/7754 Esas 2020/1254 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2016/7754 E. , 2020/1254 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili bankanın davalılardan borçlu İbrahim aleyhine başlattığı takip neticesinde yapılan maaş haczinde davalılardan Murat’ın birinci sırada olduğunu, davalılar arasında muvazaalı bir bono düzenlendiğini ileri sürerek 1. sırada yer alan dosyanın iptalini müvekkili banka alacağına ilişkin dosyanın 1. sıraya alınmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı alacaklının takip dosyasının dayanağının bonoya dayalı olduğu, bononun taraflarınca her zaman düzenlenebilir bir belge olması nedeniyle alacağın muvazaalı bir işleme dayanmayan gerçek bir alacak olduğunun davalılarca ispat edilmesi gerektiği, ispat yükünün davalılarda olduğu, davalıların gösterdikleri delil ile alacağın muvazaalı bir alacak olmayıp gerçek bir alacak olduğunu ispat edemedikleri gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalılardan ... temyiz etmiştir. 1-İİK"nın 140/1. maddesinde İcra Müdürlüğünce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceği belirtilmiştir. İİK"nın 355. maddesi uyarınca düzenlenen ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK"nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemez. Sıra cetveline itiraz davalarında davalının alacağının gerçek olduğunu ispat etmek zorunda olmasına rağmen, maaş hacizlerinde üst sıralarda bulunan alacaklar aleyhine açılan davalar genel muvazaa mahiyetinde olup bu davalarda genel ispat kuralları geçerlidir. Bu durumda mahkemece, davanın genel muvazaa davası olarak kabul edilip, ispat yükünün de davacıya yüklenerek uyuşmazlığın TBK"nın 19. maddesinde düzenlenmiş genel muvazaa ilkelerine uygun olarak çözümlenmesi gerekirken ispat yükünün davalıya yüklenmesi suretiyle sonuca gidilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma nedenine göre, davalılardan ...’in diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılardan ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, anılan davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre davalılardan ...’in diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 24.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.