Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı banka, davalı ile aralarında bireysel kredi sözleşmesi imzalandığını, borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı .... ’in vasisi, oğlu olan davalının akli dengesinin yerinde olmadığını, bu durumun dışarıdan da anlaşılabildiğini, ayrıca .... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/32 Esas 2012/285 karar sayılı ilamı ile vesayet altına alındığını, oğlu aleyhine 7-8 banka tarafından borç miktarı ve ödeme emri gönderilmiş olduğunu, dava dışı şahıslar tarafından dolandırıldığını ve bu şahıslar hakkında ceza davası açıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, davalı kredi tarihinden sonra kısıtlanmış ise de alınan sağlık kurulu raporu ile kredi tarihinde de hastalığının devam ettiği ve fiil ehliyetinin olmadığı, dava konusu kredinin davalı borçlu tarafından kullanılamadığı, borçluyu dolandıran 3. kişilerin krediyi almış oldukları, ehliyetsizlik iddiasının ileri sürülmesinde davalının haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalının davacı bankadan kredi kullandığı tarihte maaşlı ve bizzat bankaya başvurarak kredi sözleşmesi imzalamış olması dikkate alındığında kredi tahsisi sırasında hastalığını yansıtır bir halde olmadığı davacı bankanın da buna göre işlem yaptığı anlaşılmaktadır. Kredi onaylandıktan sonra kredi karşılığı bedelin davalıya bizzat teslim edilip edilmediği araştırılarak bizzat davalı tarafından teslim alındığının tespit edilmesi halinde dış görünüşü itibariyle fiil ehliyetinin olmadığının anlaşılamaması karşısında davacı bankaya kusur yüklenemeyeceği, krediyi çekip kullandıktan sonra fiil ehliyetsizliği gerekçesine dayanarak ödememe durumunun M.K. 2. maddesi hükmüne aykırılık teşkil ettiği ancak davalı kredi alanın malulen emekli olduğunu belirtmesi nedeniyle bu hususun kredinin verilmesi sırasında emekli maaşı bilgileri, dekont gibi evraklardan anlaşılıp anlaşılamayacağı hususlarının da araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.