
Esas No: 2020/10171
Karar No: 2021/5188
Karar Tarihi: 07.04.2021
Danıştay 6. Daire 2020/10171 Esas 2021/5188 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/10171
Karar No : 2021/5188
DAVACI : …
DAVALI : … - …
VEKİLİ : …, Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü
DAVANIN ÖZETİ : Aydın İli, Didim İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın "... - ..." enerji nakil hattının yapımı amacıyla Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 03/03/2020 tarih ve 2199 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Turizm Bölgesi olan alanda, enerji talebinin artması, buna bağlı olarak ana hatlarda aşırı yüklenme oluşması, gerilim düşmesi ve elektrik kesintisi sorunlarıyla karşılaşılması nedeniyle, alternatif beslenme hattı oluşturulmasında, bu kapsamda Akbük TM - Bozbük DM" enerji nakil hattının yapılmasında kamu yararı ve acelelik halinin bulunduğu belirtilerek, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ: Davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Anayasanın 40. maddesinin ikinci fıkrasında, devletin işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğu hükme bağlanmış; 125. maddesinin üçüncü fıkrasında ise, 40. maddedeki düzenlemeyle uyumlu olarak idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirim tarihinden itibaren başlayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; ikinci fıkrasında, bu sürenin, idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı; dördüncü fıkrasında ise, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava açma süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı kuralları getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen Anayasa ve 2577 sayılı Kanun hükümleri karşısında; özel kanunlarında aksine bir hüküm bulunmadıkça, idari işlemlerde dava açma süresinin başlamasında yazılı bildirimin esas olduğu, dava açma süresi hesabında ilan tarihinin ancak "ilanı gereken" düzenleyici nitelikteki işlemler açısından dikkate alınacağı, bireysel nitelikteki işlemlere karşı ilgililerin bu işlemlerin kendilerine yazılı olarak bildirildiği tarihten itibaren dava açabilecekleri kuşkusuzdur. İdari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirim tarihinden itibaren başlayacağı kuralı, idari işlemlerin idare tarafından ilgililere açık ve anlaşılır bir biçimde duyurulması ve bu işlemlere karşı dava yoluna başvurmalarına olanak sağlama amacını taşımaktadır.
İdari işlemlerin nitelikleri gereği özel kanunlarda genel dava açma süreleri dışında ayrı dava açma sürelerinin öngörülmüş olması halinde ise, idare tarafından idari işlemlerin nitelikleri ve tabi oldukları dava açma süreleri gösterilmedikçe, özel dava açma sürelerinin işletilmesine olanak bulunmadığından, Anayasanın 40. maddesi hükmü uyarınca, özel dava açma süresine tabi olmasına rağmen bu hususun idari işlemde açıklanmaması halinde, dava konusu idari işlemin tebliği tarihinden itibaren özel dava açma süresinin değil, 2577 sayılı Kanunun 7. maddesinde belirtilen 60 günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerekmektedir.
Öte yandan; acele kamulaştırmaya ilişkin Cumhurbaşkanı Kararlarının Resmi Gazetede yayımlanmasının ilgililere tebliğ hükmünde olduğuna dair bir düzenlemeye mevzuatta yer verilmemiştir. Ayrıca, anılan kararın Anayasada yer alan bir temel hak olan mülkiyet hakkını kısıtlayıcı nitelikte olması nedeniyle, Resmi Gazetede yayımlanmasının dışında ayrıca yazılı bildirim yapılması, Anayasada güvence altına alınmış olan hak arama özgürlüğünün de gereğidir.
Bu çerçevede; muhatapları açısından subjektif ve kişisel nitelikte olan acele kamulaştırma kararlarının; uygulanma süresi içerisinde, yazılı bildirim veya öğrenme üzerine yasal dava açma süresi içinde dava konusu edilebilecekleri açıktır.
Uyuşmazlıkta; dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı davacıya tebliğ edilmediğinden, bu işleme karşı öğrenme tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içerisinde dava açılabileceğinin kabulü gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; dava dilekçesinde, dava konusu işlemin öğrenildiği tarih açıklanmamakla birlikte, davacı tarafından, … Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… D.İş dosyasında açılan acele kamulaştırma nedeniyle el koyma davasında, bedel tespiti yapıldığının belirtildiği görüldüğünden, Dairemizin 26/11/2020 tarihli, E:2020/10171 sayılı ara kararı ile anılan Mahkemeye E:… D.İş dosyasının hangi aşamada olduğu sorularak, davacıya yapılan tebliğ evraklarının UYAP üzerinden gönderilmesinin istenildiği, gönderilen bilgi ve belgelerden, bedel tespitine ilişkin bilirkişi raporunun davacıya 14/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve bu raporda, acele el koyma davasının dayanağı olarak dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının tarih ve sayısına yer verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının, … Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… D.İş dosyasında açılan acele kamulaştırma nedeniyle el koyma davasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun, 14/08/2020 tarihinde davacıya tebliğ edilmesi üzerine öğrenildiğinin kabulü gerektiğinden, bu tarihten itibaren 60 günlük genel dava açma süresi içerisinde, en son 13/10/2010 tarihinde açılması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 28/10/2020 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE
2. Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak alınarak davalı idareye verilmesine,
3. Varsa posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-g maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 07/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.