Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8973
Karar No: 2022/1454
Karar Tarihi: 23.02.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8973 Esas 2022/1454 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/8973 E.  ,  2022/1454 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : KUMLUCA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen menfi tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, bölge adliye mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda;davacının istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davacının davasının reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine,temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının baldızı olduğunu, borcun doğmasına olanak sağlayan evin dava dışı kayınvalidesi ... tarafından kendisine verilen vekaletle 200.000,00 TL'ye 3. kişiye sattığını, satış bedelinden 92.000,00 TL'sinin eşi adına çekilmiş olan konut kredisine yatırıldığını, geriye kalan 108.000,00 TL'nin kayınvalidesi tarafından yeni bir ev alınırken ödenmesi için kendisine verildiğini ve bunun karşılığında senet verdiğini, kayınvalidesi adına ev satın alarak senet bedelini ödemiş olduğunu, ancak senedin iade edilmediği gibi senedi ciro ile elinde bulunduran davalı tarafından aleyhine icra takibi yapıldığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine, %20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, davacının istinaf başvurusu üzerine davacının istinaf başvurusunun esastan kabulü ile Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/04/2017 tarih 2014/276 Esas 2017/186 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davacının davasının kabulüne, Kumluca İcra Müdürlüğünün 2014/1365 esas sayılı takip dosyasına konu edilen 26/08/2013 tanzim tarihli 15/01/2014 vadeli 110.000,00 TL bedelli senetten dolayı davacının davalıya borcunun olmadığının tespitine, davacının tazminat talebinin reddine dair verilen karar davalının temyizi üzerine; Dairece verilen 23/02/2021 tarih ve 2020/8087 E.,2021/1825 K. sayılı kararla; Bölge Adliye Mahkemesince davalı asile çıkartılan şerhli yemin davetiyesinin ..., Yıl Mah. Yeni ..., No:.. .../ Antalya" adresine 11/09/2019 tarihinde aynı konutta yaşayan kayınbabası imzasına tebliğ edilmiş olduğu ancak davalının eşi ile Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/121 E. ve 2018/144 K. sayılı dosyası ile boşandığı ve kararın 30.03.2018 tarihinde kesinleştiği bu durumda yapılan tebligatın usulsüz olduğunun anlaşıldığı,hal böyle olunca mahkemece; davalı asile yemin davetiyesinin Tebligat Kanun ve Tüzüğüne uygun tebliğinin sağlanarak hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm kurulması gerekirken, davalı tarafın savunma hakkını kısıtlayacak şekilde yapılan usulsüz tebligat sonucunda yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan bölge adliye mahkemesince;davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,davacının davasının reddine,takip durmadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir: "....Bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilir.
Bölge adliye mahkemesi, 344 üncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtayın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir..."
Zira, artık burada ilk derece mahkemesinin bir kararı mevcut değildir; bozulan karar bölge adliye mahkemesinin kararıdır, bu nedenle dosya kararı bozulan mahkemeye gönderilmektedir. Bölge adliye mahkemesi, yaptığı değerlendirmede bozma kararının doğru olduğu kanaatine varırsa bozmaya uyma kararı verecektir. Bu kararın anlamı, bölge adliye mahkemesinin vermiş olduğu önceki kararının hatalı olduğu ve Yargıtayın bozma kararı doğrultusunda yeniden inceleme yaparak bir karar vereceğidir.Bozmaya uyma kararı ile bozma kararı lehine olan taraf için bir usuli müktesep hak doğar (Pekcanıtez Usul-Medeni Usul Hukuku, 15. Bası, İstanbul 2017 III.Cilt, Sh.2302 vd.).
Somut olayda; bölge adliye mahkemesi tarafından, bozma kararına uyulduğuna göre, bundan sonra yapılacak iş; bozmaya uygun olarak, yeniden esas hakkında karar vermekten ibarettir. Buna rağmen, bölge adliye mahkemesince Yargıtay bozma kararı yanlış yorumlanarak, daha öncesinde kaldırılmasına karar verdiği, dolayısıyla hükümsüz hale gelen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacının yaptığı istinaf başvurusunun tekrardan incelenerek kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının yeniden kaldırılmasına karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nin 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasındaki “Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan kabulüne,İlk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına” ifadelerinin çıkarılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi