Esas No: 2020/10304
Karar No: 2022/549
Karar Tarihi: 24.01.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/10304 Esas 2022/549 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafından tazminat talep edilen davacının, hava ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma suçundan beraat ettiği ve olay tarihi itibariyle 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'na tabi olduğu anlaşıldı. Yerel mahkeme, davacının usulüne uygun bir gözaltı kararı alınmadan soruşturma başlattığını ve tazminat koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verdi. Ancak, davacının tutuklama talebiyle sevk edildiği ve şüpheli sıfatıyla ifadesinin alındığı ortaya çıktı. Bu nedenle, davacı lehine sembolik bir miktar maddi ve manevi tazminat talebi yerinde görüldü ve davanın reddi hatalı bulundu. Kararda, CMK'nın 141. ve 142. maddeleriyle ilgili açıklamalar yapıldı ve hükmün bozulmasına karar verildi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/653 Esas – 2015/773 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının hava ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma suçundan yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 16.12.2015 tarihinde kesinleştiği, suç tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla;
Davacının 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek yasal faiz talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, davacının kendi beyanları doğrultusunda hakkında soruşturma başlatıldığı, olaya da kendisinin neden olduğu, hakkında usulüne uygun alınmış gözaltı kararının bulunmadığı, aynı gün ifadesinin alınıp serbest bırakıldığı, böylelikle CMK'nın 141. ve 142. maddeleri anlamında tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Dosya içerisinde bulunan Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/653 Esas – 2015/773 Karar sayılı dosyasının 12.01.2016 tarihli yazısında; davacının, yakalama ve gözaltına alma tutanağına göre 22.07.2015 tarihinde gözaltına alındığı, Adana Sulh Ceza Hakimliğinin 22.07.2015 tarih 2015/554 sorgu sayılı kararı ile tutuklama talebinin reddi ile serbest bırakıldığını beyan ettikleri davacı hakkında 22.07.2015 tarihli tahkikat evrağında Cumhuriyet Savcısına bilgi verilerek davacının şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınması talimatı alındığı, 22.07.2015 tarihinde davacının tutuklama istemi ile sevk edilerek şüpheli sıfatıyla ifadesinin alındığı anlaşıldığından davacı hakkında yakalama işlemi yapıldığı bu nedenle davacı lehine sembolik bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, davanın reddine karar verilmesi,
2- Gerekçeli karar başlığında dava türü olarak “Koruma tedbirleri nedeni ile tazminat” yerine “haksız gözaltı nedeniyle tazminat” yazılması ve dava tarihi olan “06.01.2016” tarihinin yazılmaması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.