
Esas No: 2019/2289
Karar No: 2019/7510
Karar Tarihi: 05.12.2019
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/2289 Esas 2019/7510 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
1- Dosyadaki taraflar yönünden, temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Dava, sigortalının iş kazasında vefatı nedeniyle eş ve çocuklarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davacı eş ...’a 80000TL ile davacı çocuklar lehine ayrı ayrı 60000TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine, fazlaya dair taleplerin ise reddine yönelik hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10. maddesinde; “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir. AAÜT’nin 13. maddesine göre ise; tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7.maddenin ikinci fıkrası, 9.maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10.maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir, ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.O halde, reddedilen ve kabul edilen manevi tazminat miktarları yönünden, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretini geçmemesi gerekirken, AAÜT’nin 10/4. ve 13. maddeleri gözetilmeden taraflar lehine miktaren yanlış tespit edilen vekalet ücreti takdir edilmesi hatalı olmuştur.Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı, yürürlükteki HMK 370/2. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hükmün 7 ve 8. fıkraları tamamen silinerek yerlerine; “7-Davacılar birleşen dosyada manevi tazminat istekleri yönünden kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m.10/1, 4 ve 13/1. uyarınca hesaplanan 25150 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,8-Davalı birleşen dosyada manevi tazminat isteği yönünden kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m.10/1, 2, 4 ve 13/1. uyarınca hesaplanan 17950 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE” miktar ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,
05/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.