Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6069
Karar No: 2013/8970
Karar Tarihi: 13.6.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/6069 Esas 2013/8970 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/6069 E.  ,  2013/8970 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.07.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal karşı dava ile taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal isteminin reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 05.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir.
    Davalı, tecavüzün imar uygulamasından kaynaklandığını belirterek açılan davanın reddini istemiş, karşı dava ile Türk Medeni Kanununun 725. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil talep etmiştir.
    Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve kal talebinin reddine, temliken tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden taraflara ait taşınmazın bulunduğu yerde kadastro işlemlerinin yapıldığı, 1998 yılında da imar uygulamasına geçildiği anlaşılmaktadır. Davalı ve karşı davacı, tecavüzün imar uygulamasından kaynaklandığını ileri sürmüştür.
    Yasal ayrıcalıklar dışında, Türk Medeni Kanununun 684/1 ve 718/2. maddelerine göre arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. Bu kuralın istisnalarından birisi de 3194 sayılı İmar Kanununun 18/9. maddesinde yer almaktadır. Anılan madde; “Düzenleme sırasında, plan ve mevzuata göre muhafazasında mahzur
    bulunmayan bir yapı, ancak bir imar parseli içerisinde bırakılabilir. Tamamının veya bir kısmının plan veya mevzuat hükümlerine göre muhafazası mümkün görülmeyen yapılar ise, birden fazla imar parseline de rastlayabilir. Hisseli bir veya birkaç parsel üzerinde kalan yapıların bedelleri, ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmedikçe ve aralarında başka bir anlaşma temin edilmedikçe veya şüyuu giderilmedikçe, bu yapıların eski sahipleri tarafından kullanılmasına devam olunur” şeklinde düzenlenmiştir.
    Getirilen bu özel hüküm ile mütemmim cüz (ayrılmaz parça) olan yapı ile zemin arasındaki hukuki ilişki kesilmiş, bazı durumlarda yapı üzerinde bulunduğu yerin malikinden başkasına bırakılarak imar parsellerinin oluşturulabileceği öngörülmüştür. Böylece yapıların bedelleri ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı ya da ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı sürece bu yapıların ömürlerini dolduruncaya kadar eski sahiplerince kullanma imkanı sağlanmış, zemin malikinin tasarruf gücü kısıtlanmıştır.
    2981 sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik 10/c maddesi ile de aynı doğrultuda hüküm getirilmiştir.
    Yukarıda açıklanan ayrıcalıklar ile bir kimse kendi taşınmazı üzerine mütemmim cüz (ayrılmaz parça) niteliğinde yapı inşa etmiş, imar uygulaması sonucu bu yer üçüncü kişiye ait imar parseli içerisinde kalmış ise, imar parseli malikine karşı bedelinin ödenmesi kaydı ile yapı sahibini koruma zorunluluğu duyulmuştur.
    Dosya içerisindeki 10.06.2009, 28.07.2009, 29.09.210 ve 16.06.2011 havale tarihli bilirkişi raporlarına göre davalıların 19 parsel numaralı taşınmazındaki binanın imar uygulaması sonucunda davacının 18 sayılı imar parseline 1.40 m2 tecavüzlü hale geldiği hususunda bir çekişme bulunmamaktadır. Kesinleşen imar uygulaması sonucunda davalıların binasının bir imar parseli içerisinde bırakılmadığı yani korunmaya değer görülmediği anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan imar planı kesinleşen yerlerde imar parsellerinin ifrazı veya tevhidi mümkün olmadığından imar parseline tecavüzlü yapılar nedeniyle Türk Medeni Kanununun 725. maddesi gereğince temliken tescil de istenemez.
    Dosya kapsamına, toplanan delillere göre; mahkemece davacının imar parseline 140 m2 tecavüzlü yerin bedeli 19 sayılı parselin malikleri davalılara ödenmek kaydı ile davacının elatmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulüne, davalıların temliken tescil talebinin reddine karar vermek gerekirken söz konusu binanın tacavüzlü kısmının yıkılmasının fahiş zarar doğuracağından
    korunması gerektiği şekildeki bilirkişi raporlarına itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 13.6.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi