Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6532
Karar No: 2013/8968
Karar Tarihi: 13.06.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/6532 Esas 2013/8968 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/6532 E.  ,  2013/8968 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.11.2008 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar, ... köyü, ... ... Mevkiinde ormanlık alandan çıkan 4 adet su kaynağındaki kaptajın üzerinin davalılar tarafından betonla kapatılması suretiyle fazla gelen suyun köyün su deposuna akmasının engellendiğini belirterek davalıların suya elatmalarının önlenmesini istemişlerdir.
    Davalılar, dava konusu su kaynaklarını 30 yıldan beri içme ve kullanma suyu olarak kullandıklarını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır.
    Davalı ..., davalıların kullandığı su kaynakları ile köyün kullandığı su kaynaklarının farklı olduğunu, davalıların köyün kullandığı su kaynaklarına müdahele etmediklerini beyan etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 756. maddesine göre; Kaynaklar, arazinin bütünleyici parçası olup, bunların mülkiyetinin ancak kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile birlikte kazanılabileceği belirtilmiştir.
    Gerçek kaynağın suyu bir akiferden gelir. Su çıkışı bir noktadan veya bir alandan olabilir. Bu alana kaynak alanı denir. Kaynak, yeraltı suyunun doğal olarak yeryüzüne çıkması halidir.
    Kaynak suyu kendiliğinden kaynadığı arazinin hudutlarını aşacak debide ise ya da malikinin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra fazlası varsa genel su kabul edilir ve komşular yararlanabilir.
    Uygulamada kaynak; “ yeraltı suyunun üst düzeyinin yer yüzeyini kestiği yer” olarak tanımlanmaktadır. Yeraltı suyu doğal yoldan yeryüzüne çıkmamış,
    drenaj vs. yollarla çıkarılmış ise, kaynak olarak değil, drenaj veya kuyu vs. isimlerle anılır. Bu şekilde insan eliyle çıkarılan sular, yeraltı suyu olarak kabul edilir.
    Yeraltı suları, kamu yararına ait sulardandır. Arza malik olmak, onun altındaki yeraltı sularına da malik olmak sonucunu doğurmaz (TMK.md.756/3).
    Arazisinde faydalı ihtiyaçları için yeter miktarda su bulunmayan veya bu suyu elde etmesi fahiş masrafı icabettiren bir kimsenin, komşu arazideki yeraltı suyundan istifade şartları 20 nci maddede sözü geçen tüzükte belirtilir (167 Sayılı Yeraltı Suları Kanunu 1-6. madde).
    Somut olayda, dava konusu su kaynakları orman niteliğindeki 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan çıktığından genel sudur. Genel sulardan kadim ve öncelik hakkı nazara alınmak koşulu ile herkes faydalı ihtiyacı oranında yararlanabilir. Mahalli bilirkişiler, dava konusu su kaynaklarından davalıların 25 yıldır borularla su aldıklarını üzerinde bulunan kaptajın üstünün öncesinde açık olduğunu, kaptajın üstünün açık olması nedeniyle fazla gelen sudan da köylülerin yararlandığını ancak 2008 yılında davalılar tarafından kaptajın üstünün betonla kapatıldığını böylece fazla gelen suyu köylülerin kullanamadığını beyan etmişlerdir. Jeoloji bilirkişisi 10.10.2012 tarihli raporunda ise 4 adet kaynak sularının tamamının doğal akışına bırakılmak suretiyle su kaynaklarının beslenme havzasında bırakılmasının, davalılar tarafından beslenme havzası dışına su isale edilmemesinin uygun olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, jeoloji bilirkişisinin bu raporu dikkate alınarak su kaynaklarının 2008 yılından önceki dönemdeki davalıların öncelikli kullanım hakkı bertaraf edilerek su kaynaklarının tamamının beslenme havzasında bırakacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu durumda mahkemece, suların en az olduğu dönemde uzman bilirkişi kurulu (jeolog, ziraat, fen ve inşaat ) marifetiyle yeniden keşif yapılarak, dava konusu su kaynaklarının 2008 yılından önceki dönemdeki davalıların öncelikli kullanım şekli dikkate alınarak, bu kullanma şeklinin sağlanmasına ilişkin bilirkişilerden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, değinilen yönler gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine,13.06.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi