Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/13368
Karar No: 2012/2709

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/13368 Esas 2012/2709 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/13368 E.  ,  2012/2709 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 106 ada 1 parsel sayılı 1907943,39 m2 yüzölçümündeki taşınmaz orman vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Aralık 1957 tarih 142 cilt ve 2 sayfada kayıtlı tapu kayıtlarına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiası ile 106 ada 1 parsel içinde kalan bir kısım yere dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 106 ada 1 parselin (A) ile gösterilen kısmının ... mirasçıları adına, kalan kısmının tespit gibi tespit maliki adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi gereğince yapılmış ve çekişmeli taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmıştır.
    Davacıların dayandığı 25.12.1957 tarih 9 nolu tapu kaydı her ne kadar sulh hukuk mahkemesinin 1955/11-1956/79 sayılı kararı hükmen oluşmuş ise de davada Orman Yönetimi taraf değildir. Orman Yönetiminin katılımı olmaksızın oluşan tapu kaydı Yönetimi bağlamaz. 6831 sayılı Yasanın 3373 sayılı Yasa ile değişik 1/F maddesi, öncesi orman olmayan taşınmazlar bakımından söz konusu olabilir. Orman Yönetimi açısından dava zilyetliğe dayalı olarak açılan kadastro tespitine itiraz davası niteliğinde olup mahkemece davanın kabulüne ve ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilen (A) kısmı 106 ada 1 parselin orman olarak kesinleşen kısımları ile çevrili orman içi açıklık niteliğindedir. 6831 sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
    6831 sayılı Yasa, madde: 17/1-2
    Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
    Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (17/06/2004 gün ve 5192 sayılı Yasa ile değişik hali).
    Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle yeni açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
    Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılması gerekir.
    Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
    Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
    Ayrıca; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, Yasa gereği orman sayıldığı için, 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri gereğince Devlet Ormanı olarak sınırlandırılması öngörülmüştür. Bu tür yerler zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez.
    Mahkemece değinilen yönler gözetilerek davacıların davasının reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 27/02/2012 günü oyçokluğu ile karar verildi.
    Davacı, 07.11.2008 günlü dilekçesi ile tapu kaydına dayanarak orman niteliği ile Hazine adına tespit edilen 106 ada 1 sayılı parsel içerisinde kalan taşınmazın orman olmadığını belirterek tespitin iptali ile adına tapuya tescilini talep etmektedir.
    Yerel mahkemece dava kabul edilerek (A) harfi ile gösterilen 5548.50 m² bölümün davacı ve paydaşları adına tesciline karar verilmiş, davalı Hazine ve Orman Yönetiminin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.02.2012 günlü kararı ile oy çokluğu ile taşınmazın orman içi açıklık olduğu, davacının dayandığı tapu kaydının sulh hukuk mahkemesinin tescil hükmü ile oluştuğu, tescil davasında Orman Yönetimi taraf olmadığı için Orman Yönetimini bağlamayacağı, orman içi açıklıkların, zilyetlik yolu ile kazanılamayacağı gerekçesi ile bozulmuştur.
    Ancak; Mahkemece 17.09.2010 tarihinde keşif yapılmış,
    Yerel bilirkişiler taşınmazın orman ile ilgisi bulunmadığını, davacıya babasından kaldığını, kardeşleri ile paylaştıklarını,
    Teknik bilirkişi fen elemanı davacının dayandığı tapu kaydı krokisinin fenni sıhhate haiz olmadığı için uygulanmasının birebir mümkün olmadığını, (A) harfi ile gösterilen 5548,50 m² bölümünün davacı tarafından kullanıldığını, 25.02.2011 tarihli ek raporunda da Aralık 1957 tarih 11 sayılı tapu kaydının taşınmaza uyduğunu,
    Ziraat Mühendisi, (A) ile gösterilen bölümün % 8-10 eğimli buğday ekilen ziraat arazisi olduğunu,
    Orman Mühendisi 1973 tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasında açık alanda eskiden beri orman ve orman içi açıklık olmayan % 8-12 eğimli orman sayılmayan yer olduğunu bildirmişlerdir.
    Davacının dayandığı tapu kaydı İmranlı Sulh Hukuk Mahkemesinin 1955/11 esas, 1956/79 karar sayılı tescil hükmü ile oluşmuştur. Tescil davasında Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği taraftır.
    6831 sayılı Yasanın 17/1-2 maddesi gereğince orman içi açıklık ve boşluklar zilyetlik yolu ile kazanılamaz ise de, dava konusu 106 ada 1 sayılı parselin içinde (A) harfi ile gösterilen taşınmaz ve çevresi eski tarihli memleket haritasında açık alanda orman sayılmayan yerlerden olup, 106 ada 1 sayılı parselin orman olarak tespit edilmesi ve (A) bölümü dışındaki yerlerin itirazsız kesinleşmesi bu yerin öncesinin orman olduğunu göstermez. Davacının dayandığı tapu kaydı da Hazine"nin de taraf olduğu tescil hükmü ile oluştuğu için Hazine yönünden; kesin hüküm, Orman Yönetimi açısından ise güçlü delil oluşturur.
    O halde; çevresi ile birlikte öncesi orman olmayan ve Hazinenin taraf olduğu tescil kararına dayanılarak tapuya tescil edilen taşınmazın orman içi açıklık olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağı görüşü dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Taşınmaz ve çevresinin öncesinin orman sayılan yerlerden olması halinde, taşınmazın orman içi açıklık olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülebilir.
    Açıklanan nedenlerle; yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşü ile bozma yönündeki sayın çoğunluk kararına katılmıyoruz.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi