Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4389
Karar No: 2014/5487
Karar Tarihi: 10.04.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/4389 Esas 2014/5487 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/4389 E.  ,  2014/5487 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 13/11/2012
    NUMARASI : 2011/511-2012/468

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kurumda görevli olduğunu, görevli olduğu karakola ait aracın arızalı olması nedeni ile aynı karakolda görevli E.. C.."a ait aracın hizmetin ifası için kullanıldığı sırada yolcu olarak bulunan davacının meydana gelen kazada yaralandığını belirterek 284.714,84.-TL maddi, 7.500,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece Anayasa"nın 125/son gereğince idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu ve 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu"nun 20. maddesi gereğince görevli mahkemenin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi olduğu gerekçesi ile davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK md. 54) gereğince çalışma gücünün kaybı nedeniyle maddi ve BK m. 47 (TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kurumda görevli olduğunu, görevli olduğu karakola ait aracın arızalı olması nedeni ile aynı karakolda görevli E.. C.."a ait aracın hizmetin ifası için kullanıldığı sırada yolcu olarak bulunan davacının meydana gelen kazada yaralandığını, cismani zararı nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini için daha önce adli yargıda dava açtıklarını, adli yargıda açtıkları bu davanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesi"nin görevli yargı yerinin idare mahkemesi olduğu yönündeki bozma ilamı gereğince reddedildiğini, bu red kararının kesinleşmesi akabinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi"nde dava açtıklarını, bu mahkemeninde 2918 sayılı KTK"nın 110. maddesinde yapılan değişiklik ile açılacak sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceğinden bahisle talebini reddettiğini, bu nedenle yeniden bu davayı açtığını belirterek maddi ve manevi zararının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı cevabında davanın hizmet kusurundan kaynaklandığını ve idari yargıda bakılması gerektiğini, bu nedenle davanın görev, husumet ve esas yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu"nun 20. maddesi gereğince görevli mahkemenin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi olduğu gerekçesi ile davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar vermiştir.
    Dosyanın tetkikinde, davacı tarafından öncelikle adli yargı yeri olan Ankara Asliye 15. Hukuk Mahkemesi"nde dava açılmış, bu mahkemenin 15.12.2009 tarih, 2005/370 esas, 2009/426 karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, anılan kararın davalı idare tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi"nin 14.06.2010 tarih, 2010/2561 esas, 2010/7124 karar sayılı ilamı ile “Dava konusu olayda, davacının yaralanmasına yol açan trafik kazasına karışan araç davalı idare adına kayıtlı değildir. Araç diğer bir görevliye ait olup idareye ait hizmet aracının arızalı olması nedeniyle ortaya çıkan zorunluluktan dolayı, görevin yerine getirilmesi amacıyla kullanılmıştır. Bu durumda, davalı idarenin sorumluluğu araç işleteni olmasından değil, idari hizmet eksiğinden kaynaklanmaktadır. İdarenin hizmet kusuru niteliğindeki eylemi sonucu meydana gelen zararlardan dolayı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince idareye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği” gerekçesiyle bozulması üzerine, bu kerre Ankara Asliye 15. Hukuk Mahkemesi"nin 28.10.2010 tarih, 2010/325 esas, 2010/305 karar sayılı kararı ile görevli mahkemenin idari yargı yeri mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmek suretiyle kesinleşmiştir.
    Davacı adli yargı yerinin bu görevsizlik kararı üzerine, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire Başkanlığı"nda aynı yöndeki davasını açmış, mahkemece 2918 sayılı TKT"nın 110. maddesinde yapılan değişikliğe göre, bu kanundan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceğinden bahisle verdiği görev yönünden reddine karar verilmiş, sözkonusu karar dosya içinde bulunmakla birlikte kesinleşip kesinleşmediğine ilişkin herhangi bir belgenin olmadığı görülmüştür.
    Yukarıda açıklandığı gibi Ankara Asliye 15. Hukuk Mahkemesi"nin kararı ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire Başkanlığı"nın vermiş oldukları görev yönünden redde ilişkin kararlar nedeniyle hukuk mahkemesi ile idari mahkemesi arasında olumsuz görev (yargı yolu) uyuşmazlığı doğmuştur.
    Bu uyuşmazlığın doğması için her iki davanında tarafları, konusu ve dava sebebinin aynı olması gerekmekte olup artık, bu durumda uyuşmazlığın Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir (UMK m. 14-16). Yine her iki mahkeme tarafından verilmiş ayrı ayrı görevsizlik kararlarının kesinleşmiş olması da ön koşuldur.
    Olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemi UMK 14/II. maddesi gereğince ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir. Bunun üzerine son görevsizlik kararını vermiş olan mahkemenin dava dosyasını Uyuşmazlık Mahkemesine göndermesi ve görevli mahkemenin belirlenmesini istemesi gerekmektedir. (UMK m. 15)
    Uyuşmazlık Mahkemesi hukuk bölümünün 29.09.1997 tarih 26/39 sayılı kararıyla, Hukuk Mahkemesi ile İdari Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığının doğması, buna rağmen davacının hukuk mahkemesinde yeniden dava açması halinde, mahkemece görev uyuşmazlığının giderilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmuş olması halinin de 2247 sayılı yasanın 19. maddesine göre elindeki işin incelenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvuruda bulunduğunun kabul edilmesi ve bu suretle kamu düzeninden olan görev uyuşmazlığının giderilmesi, dava ekonomisine ve Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluş amacına uygun düşeceği ilkesini kabul ettiği ve incelediği görülmektedir.
    Bu durumda somut olayda, kendisine ikinci dava açılan Ankara Asliye 14. Hukuk Mahkemesi"nin, daha önce verilen Ankara Asliye 15. Hukuk Mahkemesi"nin kararı ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire Başkanlığı"nın görevsizlik kararlarının olumsuz yargı yolu uyuşmazlığının ön koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tesbiti açısından (Ankara Asliye 15. Hukuk Mahkemesi"nin kararı kesinleşmiş olmakla) gerekli araştırmayı yapması, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire Başkanlığı"nın kararının da kesinleşmiş olması halinde elinde derdest bulunan dava dosyasındaki yargılamayı durdurmak suretiyle (UMK m. 19/I), davanın taraflarına yargı yolu uyuşmazlığının çözümlenmesi açısından Uyuşmazlık Mahkemesine gitmelerinin sağlanmasından sonra, bu mahkemece verilecek kararın beklenerek, sonucuna göre karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şeklide karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi