17. Hukuk Dairesi 2014/6488 E. , 2014/5483 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2013
NUMARASI : 2012/229-2013/730
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin işleteni olduğu aracın davalı tarafından çalındığını, davalının araçla kaza yapması sonucu aracın hasarlandığını belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutarak toplam 58.897,00.-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı S.. C.. vekili, yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri ve kaza yeri olan Azdavay Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu, haksız fiilin gerçekleştiği yer olan kaza yeri mahkemesinin yetkili mahkeme olduğu gerekçesi ile davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1086 sayılı HUMK"nın 21. maddesinde "Haksız bir fiilden mütevellit dava o fiilin vuku bulduğu mahal mahkemesinde ikame olunabilir" hükmü yer almaktadır (HMK m. 16). Diğer taraftan, 2918 sayılı KTK"nun "Hukuki Sorumluluk ve Sigorta" başlıklı sekizinci kısmının beşinci bölümünde "Ortak Hükümler" ana başlığı altında "Yetkili Mahkeme" alt başlıklı 110. maddesinde ise; "Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir" ifadesine yer verilmiştir.
HMK"nin haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesinde haksız fiilden doğan davalarda uygulamada ve doktrinde oluşan görüşler dikkate alınarak haksız fiilin işlendiği yer dışında zararın meydana geldiği yer, gelme ihtimalinin bulunduğu yer ve karşılaştırmalı hukuktaki örnekler de dikkate alınarak zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olarak kabul edilmiştir.
Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasının bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açar ise, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, haksız fiil sorumlusuna yöneltilen davada dava, HMK 16. maddesi gereğince zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi olan davacı tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde açılmış olması bakımından yetki itirazının reddiyle işin esasına girilerek tarafların iddia, savunma ve delilleri toplanarak varılacak sonucu göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre de, 6100 sayılı HMK"nin 331/II. maddesi “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder” hükmünü içermektedir. Buna göre mahkemece görevsizlik kararı ile yargılama giderlerine hükmedilmesi de doğru görülmemiş, bozma nedeni olarak kabul edilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1 ve 2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.